Dedi Sevgili Vladimir. Neden olmasın, dedim.
Öyle çok meraklı biri değilim. Aslına bakarsanız, hiç birşeyi merak etmem. Belki de bu hayattaki tek merak ettiğim şey "Tanrı". Onu görmek, hissetmek, deneyimlemek nasıl birşey olacak? tek merakım bu.
Evet benden beklenmedik birşey yaptım. 2009 yılında Antalya Köprülü Kanyona gitmiştik. Ben genel olarak sakin, öyle attraction, action sevmeyen, köşesinde kitap okuyan bir insanım. Action, gerilim film bile izlemem. Siz düşünün artık tek sevdiğim televizyon programı Sünger Bob :D. Hadi köprülü kanyonda suya girelim dediler eşim ve kızlarım. İçimde kendimden beklemediğim bir cesaret yüklemesi hissettim. Normalde soğuk suya asla giremem. Ve suya girebilmemiz için epey çaba göstermemiz gerekecekti. Ben keçi gibi aşağı doğru tırmanmaya başladım. Baktım bizimkiler ilerleyemiyor ben cup atladım suya....İşte o anda tüm vücudumda bir "vup" hissi aldım. Bütün hücrelerim, damarlarım ve hatta genlerim ayağa kalkmıştı sanki. Sanki ben herşeyi yapabilirdim. Buz ötesi soğuktu su. Suyun içinden hala suya girememiş olan bizimkilere nanik falan yapıyordum. Asla sudan çıkmak istemiyordum. Tüm hücrelerimi hissediyordum. Sonra biraz yüzeyim derken akıntıya kapıldım, sürüklenmeye başladım. Eşim yan tarafa doğru yüz diye bana bağırıyordu ama farkında değildi suyun gücünü aşamıyordum. Ellerimle, tırnaklarımla kenara yaklaştıkça kayacıklara tutunmaya çalışıyordum ama nafile. Sonunda bir ağaç köküne tutunup durdum ve çıktım. Bütün hücrelerimi, kan dolaşımımı hissediyordum. Çelik gibiydi sanki vücudum. Ve bu his yaklaşık 1 saat kadar sürdü. O soğuk suya atlama anım, sürüklenişim...hepsi harika bir deneyimdi. hele benim gibi bir entellektüel tavuk için :D Bi de tırnaklarım kırılmıştı :D