30 Eylül 2014 Salı



Aşkın bitişi değil de geride kalan her şeyin yalan oluşu yıkar insanı.
Kahraman Tazeoğlu

29 Eylül 2014 Pazartesi


Neden sonra farkında varıyor insan,
ayağına takılan bütün taşları yoluna kendi döşediğinin…
K.Tazeoğlu

24 Eylül 2014 Çarşamba

KAFAMI KOPARIP YERİNE ÇINAR AĞACI DİKMEK İSTİYORUM


Artık, konuşmak istemediğimin, yazmak istemediğin farkındayım. Aslında çok uzun zamandır bunun farkındayım. Şimdi itiraf ediyorum. İzlemek istiyorum, dinlemek istiyorum, okumak istiyorum........taaaa ki bunlardan da bıkana dek. İzlediklerimi, dinlediklerimi ve okuduklarımı sessizce paylaşıp gitmek istiyorum. Kafam çatlayana dek kitap okumak, başım ağrıyana dek müzik dinlemek istiyorum. Hatta mümkünse kitapları çıtır çıtır yemek, melodideki notaları ipe dizip boynuma asmak istiyorum. Nazım Hikmetin dediği gibi kafamı koparıp, yerine çınar ağacı dikip altında gölgelenmek istiyorum. 

Sessizlik herkesi mahveder


"Görmezden gelin, ses etmeyin, cevap vermeyin.
Sessizlik herkesi mahveder."
- Charles Darwin

Yaklaşma bana …
Ben gamlı karga,
ve sen çok tatlısın kelebek..
Sen bu gece ölürsün,
150 yıl seni düşünürüm.”
Ceyhun Yılmaz

“duyduğum en güzel sesti kokun…”
— Tuncer Canseven

"Bittiğini nasıl anlarsın?"
"Belki de hatıraları, karşısındaki insandan daha fazla sevdiğini anladığında."
muhammed ali polat

23 Eylül 2014 Salı


"Sözlerdeki incelik güven yaratır.
Düşüncedeki incelik derinlik yaratır,
Duygulardaki incelik ise sevgi yaratır.
Bunlara sahip olan insan ise her zaman kendini aratır."
"Hep yapması gereken çok şey olduğunu hissedip,
hiçbir şey yapmak istemeyen biriydim.”
Oğuz Atay.

"Bütün gece kafan darmadağınıktır.
Uykuda mıyım? Hiç uyudum mu? Uykusuzluk budur işte.
Verdiğin her solukla biraz daha gevşemeye çalışırsın, ama kalbin hâlâ güm güm atmakta ve düşünceler kafanda fırtına gibi savrulmaktadır."
-Chuck Palahniuk / Dövüş Kulübü

Sevgi, içine insanın kendisini de ektiği bir topraktır. Yeşerince, yalnızca sevgi değil, insanın kendisi de yeşerir. Solunca yalnızca sevgi değil, insanın kendisi de solar.”
Güray Süngü, Kış Bahçesi, Okur Kitaplığı Y., s.186

Size bir de denildi ki hayat karanlıktır diye ve sizler bezginliğinizde tekrar edegeldiniz, bir bezgin tarafından ne söylenmişse. Ve ben derim ki hayat, sahiden karanlıktır, insiyak olduğu zaman başka. Ve her insiyak kördür, bilgi olduğu zaman başka. Ve her bilgi beyhudedir, çalışma olduğu zaman başka. Ve her çalışma nafiledir, aşk olduğu zaman başka. Ve her ne zaman aşkla çalışırsanız kendinizi kendinize raptedersiniz ve ötekine ve Allah’a.
H. Cibran (ö.1931, filozof)

By pass ameliyatı olmayıp da “Birini seversem geçer…” demekti seninki.
Kalp, başka bir kalbin yardımıyla tedavi edilebilir miydi ayaküstü?

özgür gümüşsoy

Aradığını bilen bulduğunun farkına varır.
Ahmed er-Rifâî (Rufai Tarikatının Pîri ö.1182) .
"Kimse yüzleşmek istemiyor, herkes affedilmek istiyor."
— Ahmet Edip Başaran

"İkinci mektubunu dersteyken yazmıştın: Dışarıda yağmur yağıyor, hoca kısmi türevi anlatıyor ve ben seni düşünüyorum."
— Barış Bıçakçı - Bizim Büyük Çaresizliğimiz

"İnsanların gülüşlerinde hançerler gizlidir."
— William Shakespeare

“Hayatın püf noktası hangi köprülerden geçileceğini, hangi köprülerin yakılacağını bilmektir.”
-Kar Kurdu / Glenn Meade

"İnsan keder ve sevinç zamanlarında yüreğinin katlanabileceğinden fazlasını, 
başka bir yürekle paylaşmak ister."
— Halid Ziya Uşaklıgil - Mai ve Siyah

"Beklemek romantizmin cenaze törenidir. Çünkü duyguların kök salacağı gönül zeminini erozyona uğratır. Bir centilmenin şerefi dakikliğine bağlıdır."
— Murat MENTEŞ - Korkma Ben Varım

"Bir erkeğin hayatında, beyninin ve kalbinin çevresine ördüğü uygarlık duvarının tuğlalarını patlatan bir şok yaşadığı belli bir an vardır."
— Murat Menteş - Dublörün Dilemması

"Hayatta kimseye hiçbir şeyi tam olarak anlatamayacağını anlamıştı. Biri için ölüm kalım meselesi olan, diğerinin gözünde toz kadardı."
— Hakan Günday - AZ

Her gürültüde yeniden icat ettim sessizliği."
— Osman Konuk

"Yağmur . Onu insanlar öyle tanır
O çok daha başkadır yağmurdan."
— Ergin Günçe

Zamanla esnekleştim. 
Ulaşılması ve vazgeçilmesi en zor nimetin sükunet olduğunu anladım galiba."
— Murat Menteş

"Gelecek kimsenin umurunda olmayan, ilgisiz bir boşluktur, geçmiş ise yaşam doludur, kızdırır, başkaldırtır, yaralar, o kadar ki, bu yüzden onu yok etmek ya da yeniden yaratmak isteriz. Geleceğe egemen olmak istemenin nedeni, geçmişi değiştirecek güce sahip olmaktan başka bir şey değildir."
— Milan KUNDERA - Gülüşün ve Unutuluşun Kitabı(Sf.26)

“bir ölüm kalmış, özü sözü bir…”
ahmet telli

OKUNASI

"İnsanın kendine güvenebilmesi için, 'kendisini bilmesi', tanıması gerekir. En üstün okullarda, en iyi eğitimleri almak; en üstün performansla en iyi mevkîlere gelmek dahî, ne yazık ki 'kendini bilmek ve tanımak' için geçer akçe vermiyor. 'Sen bunu başarırsın, sen herkesi geçersin, en yukarıda olmalısın, sen en iyisisin!' diye başı göğe erdirilmek üzere yetiştirilen, 'özgüvenli' o muhteşem insan, en ufak derecede aczini idrâk edecek olsa, egosuna bir çizik gelecek olsa, bir anda kendini cehennemlerin içinde buluveriyor. Bu şekilde hayâtını maddî dünyâya ve menfaatlerine adayarak hebâ eden insanların oluşturduğu manzaralar artık geride kalmalı, bu çağda, önce asıl bu bakış açıları değişmelidir."
Elif Hilâl Doğan - Her Nefes Dergisi - Eylül 2014
http://nefesyayinevi.com/files/hernefes_14_09.pdf

22 Eylül 2014 Pazartesi


“Kırıldığımız kadar kırmak, bizi daha güzel yapmaz.”
— İbrahim Tenekeci


"Çirkin" demenin bile yetersiz kaldığı, bütün tanımların dışına taşan, bütün kategorileri alt üst eden bambaşka bir umutsuzluk noktasıydı o yüzün vardığı yer."
 M. Mungan

“Sen benim bu alemde ünümü duymadın mı hiç ? 
Ben bir hiçim, hiç !”
— Rumi

19 Eylül 2014 Cuma

KESİNLİKLE


"Kediyse, kendi varoluşunun başlı başına bir mutluluk kaynağı olduğu inancındadır, ödün vermez. Nankör sayılması bu yüzdendir sanırım. Almaktan çok paylaşmayı sevenlerin hayvanıdır Kedi. Uyudu mu kinini de unutur."
— Tomris Uyar



17 Eylül 2014 Çarşamba

Kendi içindeki büyük boşlukta,
bir kenara kıvrılıp yaşayan insandır yalnız!
Metin Üstündağ.

16 Eylül 2014 Salı

KAFAMI ÇIKARIP DOLABA KİLİTLESEM...PEK GÜZEL OLUR

"Kafamı çıkarıp dolaba kilitlesem bir haftalığına
karanlığına boş bir dolabın
Omuzlarıma bir çınar diksem kafamın yerine
uyusam gölgesinde bir haftalığına…”
—Nazım Hikmet / Son Şiirleri—

“Yalnız, tek başına kalma isteği, iç rahatlığına kavuşma isteği, bu çirkin, bu zayıf, bu donuk, bu zavallı cücelerin, bu kadınlarla erkeklerin ötesindeki bir şeye duyulan istek.”
— Virginia Woolf - Mrs.Dalloway

15 Eylül 2014 Pazartesi

İnsan ilahi güzellikleri sezerek ruhla kendi arasındaki pencereyi daima açık tutar. Kişiliğin telaşını, çokluk aleminin maddesel çekintisini, geçici çıkarları ardına attıkça İLAHİ GÜZELLİĞİN İHTİŞAMI ona daha çok yansır.
Onk. Dr. Halûk Nurbaki, O’ndan İşaretler, Damla Y.

''Ne aradıysam zıddını buldum, doğruyu aradım yanlışı buldum, dostumu aradım düşmanımı buldum, aramayı bıraktığımda ise doğruların ve yanlışların ötesinde renklerin zıtlığında resmin bütününü gördüm. Ne doğru vardı, ne yanlış, ne kötü vardı, ne iyi, her şey olması gerektiği gibi. Her şey olduğu gibi! ''
Virgina Woolf

Kendinize, başkalarının size davranmalarını istediğiniz gibi davranmadığınız sürece, olayların gidişatını değiştirmeniz mümkün değil. Davranışlarınız, etkili düşüncelerinizdir, bu yüzden, kendinize sevgi ve saygı göstermezseniz, yeterince önemli, değerli ve iyi şeyleri hak eden bir insan olmadığınız sinyalini yayarsınız. Bu sinyal yayılmaya devam ettikçe de, insanların size iyi davranmayacağı birçok durumla karşılaşacaksınız. Bu insanların davranışları sadece sonuçtur; sebep ise, düşüncelerinizdir. Kendinize sevgi ve saygıyla yaklaşmaya başlamalı, bu sinyali vermeli ve bu frekansa geçmelisiniz.
Rhonda Bryne

”..ve sevda darağacında elimi çeksem senden olacağım, çekmesem kendimden…” diyerek vazgeçtin mi en sevdiğinden? “Vazgeçmek özgürlüktür” deyip, ilerledin mi? Tepetaklak oldun mu hiç? Dünya başına yıkıldı mı? Ama en sonunda ‘kendin’in herkesten ve her şeyden daha kıymetli olduğunu anlayıp yoluna devam etmeyi tercih ettin mi? ”
Cemal Süreya

“Küçük şeylerden keyif alabilmek…
Lüks şeyler yerine zarafet aramak…
Saygı istemek yerine değerli olmak…
Zengin olmak yerine muhtaç olmamak…
Sıkı çalışmak, sessizce düşünmek ve dürüst konuşmak…
Yıldızları, kuşları, kelebekleri ve bilgeleri, açık kalple dinlemek…
İşte benim senfonim…

William Ellery”

PROBLEMİMİ SEVİYORUM:)

Tibet dağlarının ücra köşelerindeki bir manastırda Üstadın başdanışmanı vefat etmişti. Üstad kendisi için bir başdanışman seçmeliydi. Başdanışmanlık görevini yürütebilecek düzeydeki talebelerini topladı ve durumu açıkladı:- Bana yardımcı olacak bir başdanışman lazım. Birazdan vereceğim problemi çözen kişi benim başdanışmanım olacak.
Bunu söyledikten sonra sehpanın üzerine, zarif bir gülün bulunduğu antika bir vazo koydu. Üstad “İşte problem bu”, dedi ve öğrencilerine başka hiçbir şey söylemeden gözlerini yumdu. Herkes vazonun ve gülün güzelliğine hayran oldu. Ortada bir problemin olduğunu ve onun çözümünün bulunması gerektiğini bilen talebeler kafa yormaya başladılar.
Ansızın talebelerin birisi yerinden kalktı ve elinin tersiyle sehpadaki vazoyu yere savurdu. Üstad gözlerini açtı ve “Artık benim başdanışmanımsın”, dedi. Talebeler olan biteni anlayamadı. Üstad ise sözlerine şöyle devam etti:- Sizler problemin içindeki cazibeye kapılarak onu çözmekten aciz kaldınız. Bu kardeşiniz ise problemin problem teşkil ettiğinin bilincinde olarak onu ortadan kaldırdı. Hayatımızda cazibesine kapıldığımız bir sürü problem olur, kalbi okşayan ama sorun yaratmaktan başka işe yaramayan ve vazgeçmek istemediğimiz ilişkiler, alışkanlıklar ve istekler gibi. Önemli olan çözüme odaklanmaktır, bizi çözümden uzaklaştıran problemin içindeki güzelliğe değil.
PAULO COELHO

İşte bu hikaye anlatıyor neden problemler içinde boğuştuğumuzu ama neden bir türlü kurtulamadığımızı daha doğrusu kurtulamadığımızı:

13 Eylül 2014 Cumartesi

ÖYLE

Bize ağır gelen kendimizdir. C. Zarifoğlu

10 Eylül 2014 Çarşamba

Ruha gelince,
tanıyacaksa kendini,
Bir başka ruhun
derinlerine bakması gerek..
Yorgo Seferis

Sevgi verebilenin,
Bolluk şükretmeyi bilenin kapısını çalar...
Erkan Sarıyıldız / Ayak İzlerim


“"Muhakkak bir gün senle ben aynı anda birbirimizi düşüneceğiz, yeter ki sen ömrünün herhangi bir saniyesinde de olsa beni düşün." 

Nazım Hikmet”

9 Eylül 2014 Salı

BEN ONA HİÇBİR ŞEY DEĞİLİM....EYVALLAH....


Baktım; 
Ona “kızgın” değilim, 
“Kırgın” değilim,
“Dargın” değilim,
Kısacası;
Artık, 
Ben ona
"Hiçbir şey" değilim..!



Sözü yasaklamalı ömür hanım yasaklamalı. Kimsenin kimseyi anlamadığı bir dünyada söz, boşluğu dövmekten başka ne işe yarıyor ki?
Şükrü Erbaş / Ömür Hanım'la Güz Konuşmaları

Ölümden başka her şeyin nasıl bir hiç olduğunu bilseydiniz, böylesine yorulmazdınız çalışkan canlılar.
Charles Baudelaire / Paris Sıkıntısı

- Kalabalığın çıkardığı gürültü mantıksızdır ama kulakları sağır edecek kadar güçlüdür. Beyinleri yoksa da, binlerce kolları vardır. Bunları seni yakalamak, çekmek, aşağıya indirmek ve batırmak için kullanırlar.
- O halde bana ne yapmamı öğütlersin?
- Onlarla temastan kaçın. Kendini bir terbiye örtüsünün altına sakla. Onlara aptal ve uzak görün. İçlerine girme. Hepsinden önemlisi de, seni çeşitli yemler kullanarak öfkeye ve saldırıya itmelerine izin verme. Saklan, Nikko..
Şibumi - Trevanian (Rodney William Whitaker)

8 Eylül 2014 Pazartesi


Ken'an Rifâî "Tasavvuf nedir?" diye sorulan bir suâli,"Gönül bilgisidir" diye cevaplandırıyor.Sonra fikrini şöyle izah ediyor :"En büyüğünden en küçüğüne kadar hiç bir şey yoktur ki Allah'ın irâdesi ile olmasın.Seni tedvir eden rûhun ve aklındır.Rûhun rûhu da Allah'tır.Her şeyi hareket ve sükûna getiren kendi mânâsıdır.Mânânın mânâsı da yine Allah'tır.Şu halde rûhu rûha terketmek ve kendi gözü ile kendini görmesi îcap eder.Her madde bir mânâyı işâret etmek için vücut bulmuştur.İnsan ise kâinâtın mânâsıdır.Onun için koca Mevlânâ "Beytullah Beytullah olalı Allah gidip orada oturmadı,benim gönlüm hânesinde ise ondan gayrı bir şey yok" diyor ki işte tasavvuf bu bilgiyi edinebilmektir.Fakat Eflâtun'un da söylediği gibi,bu bilgi kitaplardan öğrenilmiyor.İnsan onu kendi kalbi hazînesinden pek ince bir teemmülle çıkarabilir ve mukaddes ateşi kendi zâtî menbaından uyandırabilir . (S.Ayverdi)

Ey sırları bilen güzel sözlü Allah, kötü işlerin ayıbını, noksanını bizden gizleme! İyi işleri de bize ayıplı gösterme ki o işe gidelim, sarılalım… Çalışmamız heba olmasın, gayretimiz soğumasın.
Mesnevi’den

Amin YaRabbim.





4 Eylül 2014 Perşembe


Sen, sende oldukça ve sen kendine taptıkça, senden sana yol vermezler. Senin varlığın, kendini bir şey sanman düşüncesi sende bulundukça huzuru bulurum zannetme,
çünkü sen, hâlâ benlik putuna tapmaktasın.
Hz. Mevlânâ (k.s) / Divân-ı Kebîr
 
...

SAHİ KİMİM BEN????????



Bir adam gördüm, bir kapının önünde oturmuş düşünüyordu.
Saçı sakalı birbirine karışmıştı. Üstü başı perişandı. Kafasını belli bir ritimle iki yana sallıyor, arada bir kimsenin anlamadığı bir şeyler mırıldanıyordu.
-Kim bu adam, diye sordum.
-O bir meczup, dediler ve anlattılar hikâyesini.
Şimdi önünde oturduğu o kapıyı çalmış günlerden bir gün. İçeriden bir ses “Kim o?” diye sormuş.
Ciddiye almış soruyu. O günden beri cevabını düşünüyormuş…
-Sahi kimim ben ?!!
Gökhan Özcan
Resim: William Holman Hunt'un "The Importunate Neighbour" (Israrcı Komşu) isimli tablosu.

Bir adamı geceleyin karanlıkta, boş arazide, veya yolda yürüdüğünü farz edin. Sonra bir yerde bir ışık görür, adam ışığa doğru yürür ve bu ışık amacı olur. Bir süre sonra ışık kaybolur- tepe veya başka bir şey. Ve diğer bir ışık görür sonra üçüncüsünü. Bu pek çok kere değişir. Sonra ışığı dümdüz önünde görecektir, ve bu onun amacı olacaktır. Önceki tüm ışıklar da amaçtır, fakat adam bu ışıkla kendi arasında hiçbir şey olmadığını görünce amacını anlayacaktır.
Ouspensky - A Further Record

3 Eylül 2014 Çarşamba

Eğer hasta olmak istemiyorsan...


Eğer hasta olmak istemiyorsan...
Eğer hasta olmak istemiyorsan,
Duygularını anlat…
Saklanan veya baskılanan heyecan ve duygular gastrit, ülser, bel fıtığı,
bel ağrıları gibi hastalıklara yol açar.
Zamanla, duyguların bastırılması kansere dönüşür.
Öyleyse, sırlarımızı, hatalarımızı birileriyle paylaşmalıyız!
Diyalog, konuşma, kelime çok güçlü birer ilaç ve mükemmel birer terapidir!
Eğer hasta olmak istemiyorsan,
Karar Vermelisin…
Kararsız kişi güvensiz, endişe ve ıstırap içinde olur.
Kararsızlık, sorunları, endişeleri ve çatışmaları çoğaltır.
İnsanlık tarihi kararlardan oluşur.
Karar vermek, diğerlerinin kazanması için vaçgeçmeyi ve avantajları kaybetmeyi kesinlikle bilmektir.
Kararsız kişiler mide rahatsızlığı, sinir hastalıkları ve cilt sorunlarının kurbanıdırlar.
Eğer hasta olmak istemiyorsan,
Olduğundan Farklı Yaşama…
Gerçeği saklayan, rol yapan, her zaman mutlu olduğu görüntüsü veren,
mükemmel görünmek isteyen kişi tonlarca ağırlığı biriktirmektedir.
Ayağı kilden olan bronz bir heykeldir.
Aldatıcı görünerek yaşamak kadar sağlık için kötü bir şey yoktur.
Kaderleri ilaç, hastane ve acıdır.
Eğer hasta olmak istemiyorsan,
Kabullen…
Reddedicilik ve kendine saygı eksikliği, kendimizi kendimize yabancılaştırır.
Kendimizle barışık olmak sağlıklı yaşamın anahtarıdır.
Bunu kabul etmeyenler kıskanç, taklitçi, aşırı rekabetçi ve yıkıcı olurlar.
Eleştirileri kabullen.
Bu bilgelik, akıllılık ve terapidir.
Eğer hasta olmak istemiyorsan,
Çözümler Bul…
Olumsuz kişiler çözüm bulamazlar ve sorunları büyütürler.
Üzülmeyi, dedikoduyu ve kötümserliği tercih ederler.
Karanlığı kovmak için kibrit yakmalı.
Arı ufacıktır fakat varolan en tatlı şeylerden birisini üretir.
Biz ne düşünüyorsak oyuz.
Olumsuz düşünce, hastalığa dönüşen negatif enerji üretir.
Eğer hasta olmak istemiyorsan,
Güven…
Güvenmeyen kişi iletişim kuramaz, açık değildir, derin ve sağlam ilişkiler geliştiremez, gerçek arkadaşlıkları nasıl kurabileceğini bilemez.
Güven olmadan, bir ilişki de olamaz.
Güvensizlik sendeki inancın azlığıdır.
Eğer hasta olmak istemiyorsan,
Hayatı Üzgün Yaşama…Mizah. Kahkaha. Huzur. Mutluluk.
Bunlar sağlığa güç verir ve daha uzun bir yaşam getirir.
Mutlu kişi yaşadığı çevresini geliştirir.
“İyi mizah bizi doktorun elinden korur”.
Mutluluk sağlık ve terapidir.
Dr. Dráuzio Varella