13 Ekim 2014 Pazartesi



“Ne etrafınızı kıracak kadar sert, ne de karşınızdakilere cesaret verecek kadar yumuşak olunuz.”
/Sadi Şirazî

Biz varlık durumumuzdan hareket ederiz, bilgimizden değil. Eylemde bulunan irademizdir ve irademiz varlık seviyemizden meydana gelir. Bu yüzden bir insan daha iyisini bilir ama daha kötü hareket eder ve bu durumda olduğu sürece, kendi içinde birlik ve anlayış sahibi değildir çünkü kendinde iki ayrı bölüm vardır. Çalışma fikirlerine göre, bilginin varlık üzerinde etkide bulunması için istek veya sevinç veya memnuniyet olmalıdır çünkü istek, memnuniyet veya özlem -yani isteklilik- olmazsa bilgi yönünden varlık yönüne hiçbir şey geçemez. O zaman bir insan bildiği şeyler ile yaşamak, bilgisini yaşamak isteyecektir ve iradesi ve bilgisi birleşmeye başlayacaktır.
Nicoll

Geri çekilmek yok, teslim olmak yok.
No retreat, no surrender.
Bazen hayat tam olması gereken yüzleşmelere getirir bizi... Kaçacak alan kalmaz, tüm kapılar tutulmuştur. En güzel savaşlar böyle verilir; duvara sıkışmış bir kedi gibi, inanılmaz güçler çıkar içimizden.

Dünya nasıl olması gerekiyorsa öyle. 
Kendi kendini kurtaramayanı hiç kimse kurtarmaz.”
— Cesare Pavese

"Dört kitaba baktım ,ayrılık sevap degil.. 'Gel'..

Yolu sevgiden geçen herkese sesleniyorum:
"Lütfen sevginin üzerine basmayın!"
` Sunay Akın

Hiç yorum yok: