4 Eylül 2012 Salı


Bu aralar ağır bir hüzün var yüreğimde; ki ben yine de tutunmuşken umudun kuyruğuna.
Annem, babam, dedem, büyük kızım, ortanca kızım...
Hepimiz öğretim hayatımız boyunca aynı Türkiye haritasını çizdik.
Sevgili öğretmenlerimiz: "haritayı doğru çizmeyeni geçirmem" dedi.
Her bir kıvrımını yüreğimize çizdik sevgiyle, bize bu toparğı bırakan atalarımıza saygıyla....
Şimdi ide hüzün çökmüş yüreğime, korku...
Küçücük Fatma Pınarım aynı haritayı çizebilecek mi diye?????????
Milletvekilim, benim vekilim, Türkiye Büyük Millet Meclisinde oturan vekilim..
Umarsızca, ellerinden milletimin kanları akmakta olan haine sarılmış gülümserken..
Ki hainin silahı hala elinde.
Yüreğime bir hüzün çöktü ki, gitmiyor....
Bir dalından umuda tutunmuşum.
Babaannem hep derdi: kızım düya erenlerin yüzüsuyu hürmetine döner.
Canım babaannem bu çılgınlıklar, arsızlıklar, yüzsüzlükler ve hainlikler de erenlerin yüzüsuyu hürmetine biter mi?

2 yorum:

cem dedi ki...

bitmez lakin hala dünya dönüyorsa vardır manevi bi boyutu işin.

bu aralar hepimizde bir hüzün ayrıca .

Vladimir dedi ki...

Öğretmenlerin haz etmediği tipler eskilerde en arka sıralara oturtulur, bir soruya kazara cevap verecek olsalar laf ağızlarına tıkılırdı. Ülkemiz çok önemli bir zaman diliminden geçerken haşk aynı arka sıralardaki çocuk gibi "görmeyeceksin, bilmeyeceksin duymayacaksın hele ki ağzını asla açmayacaksın" denilmişçesine sus pus edilmeye itilirken bu hisler bence doğal. Hepimiz suskun bilgisiz bırakılmış ve çare varsa eğer ondan ırakız.