25 Şubat 2009 Çarşamba

CHE


Sadece sohbet etmektir amacınız ya da biraz dertleşip rahatlamak, belki de küçük bir espriyi paylaşmak. Bir süre sonra kendinizi karşıdakine hesap verirken bulursunuz. Ama, yooo aslında, ben..... diye başlayan cümlelerinizin çoğunu tamamlayamazsınız bile boğazınıza tıkılır cümleler. Sanki o hakim siz mahkum.....yargılanır, yargılanır, yargılanırsınız. Ne demek istediğiniz bir türlü anlaşılmaz. Hüküm bellidir: SUÇLUSUNUZ! Kalem kırılır, boyun bükülür. Avukat bile istemezsiniz, yorulmuşsunuzdur, kafanız şimiş ve karışmış olarak, sırtınızı döner gidersiniz. Bir türlü anlamadan nasıl buraya geldik şimdiyi. Niye hesap verdiğinizi bile anlayamamışsınızdır. Ama bazı insanlar vardır, 2 dakikalık beraberliğinizde durumu hemen hakim&mahkum sahnesine getirir. Bay/Bayan bilir, anlatır, söyler, önerir, tabiki bu onun en doğal hakkıdır; çünkü o BİLİR. Ona vahiy gelmiştir bir yerlerden doğruların en doğrusunu bilir. Ve en doğal hakkıdır, sizi bilgilendirmek, yargılamak ve gereken cezanızı vermek. Tanrı görevlendirmiştir onu bu kutsal görevle, aksatmadan yapar görevini. suçunuz "yeşil kağıt" olmaktır, onca beyaz kağıt arasında. Neyine ki senin yeşil olmak, bak etraftaki bütün kağıtlar beyaz. Sen mi akıllısın bi tek, kral ve kraliçelerin aklına gelmememiştir de senin gibi bi marabanın mı aklına gelmiştir yeşil olmak. Niye olagelen düzeni bozuyorsun? Niye yeşil olup onların beyazlığını daha bi vurguluyorsun, sen terörist misin????? Büzüşüp kalırsın, ard arda açıklamalar yaprken bulursun kendini. Mahkeme kurulmuş bi kere, yargılanacaksın, kalem kırılacak, asılacaksın.........Ya da onlar gibi olacaksın.
Ya da Che gibi hepsine birer nanik yapar, açıklama gereği bile duymadan, sırtını dönüp gidersin. İşte o anda kendilerinin belirledikleri krallıklarına, monarşilerine son vermiş olursun, sonsuza kadar. Ve kendi küçük dünyanın kral ya da kraliçesi olursun. Bu yargısız dünyaya asla onları sokmaksızın.

6 yorum:

sufi dedi ki...

Ya da CHE gibi aşağıdaki sözleri yazacak kadar yürekli ve cesur olursun:
"çocuklarıma ve karıma maddi hiçbir şey bırakmadığımı ve bundan üzüntü duymadığımı, aksine sevindiğimi, onlar için hiçbir şey istemediğimi çünkü devletin onlara yaşama ve eğitim görmeleri için gereken her şeyi vereceğini biliyorum.
Her zaman zafere kadar!
Ya Devrim ya ölüm! "

guguk kuşu dedi ki...

Suficim, hepimiz kişisel devrimimizi yapmalıyız dimi? Özgürlüğün birazı olmaz, kıyısından köşesinden özgür olunmaz. Ya özgürsündür ya değil. Eğer bedeli yalnızlıksa ben çoktaaan varım.

Adsız dedi ki...

birde o kadar verdiğin hesağların sonunda sana inanılmaması varki o daha beter bir durumdur aslında. Nanikte yapamazsın bazen hakimine

guguk kuşu dedi ki...

Yabani Kuzucum, kabullen gitsin, zaman doğruyu hep gösterecektir. Bunun da bir nedeni olmalı deyip yine kendi krallığına çekilebilirsin.

öykü dedi ki...

İnandıkların ugruna
Bazen tek basına kalsan bıle
kale gıbı savunmalısın kendını sonuna kadar..Önce yadırgayanlar dıslayanlar canını acıtsa da
Zamanla haklılıgın cıktıkca gunyuzune
yanında cogalanların artacaktır.

guguk kuşu dedi ki...

Evet Öykücüm, konuyu en doğru şekliyle tamamlamışsın. Aynen dediğin gibi oluyor. Ama artık etrafındaki insanlar doğru adamlar oluyor.