8 Eylül 2014 Pazartesi


Ken'an Rifâî "Tasavvuf nedir?" diye sorulan bir suâli,"Gönül bilgisidir" diye cevaplandırıyor.Sonra fikrini şöyle izah ediyor :"En büyüğünden en küçüğüne kadar hiç bir şey yoktur ki Allah'ın irâdesi ile olmasın.Seni tedvir eden rûhun ve aklındır.Rûhun rûhu da Allah'tır.Her şeyi hareket ve sükûna getiren kendi mânâsıdır.Mânânın mânâsı da yine Allah'tır.Şu halde rûhu rûha terketmek ve kendi gözü ile kendini görmesi îcap eder.Her madde bir mânâyı işâret etmek için vücut bulmuştur.İnsan ise kâinâtın mânâsıdır.Onun için koca Mevlânâ "Beytullah Beytullah olalı Allah gidip orada oturmadı,benim gönlüm hânesinde ise ondan gayrı bir şey yok" diyor ki işte tasavvuf bu bilgiyi edinebilmektir.Fakat Eflâtun'un da söylediği gibi,bu bilgi kitaplardan öğrenilmiyor.İnsan onu kendi kalbi hazînesinden pek ince bir teemmülle çıkarabilir ve mukaddes ateşi kendi zâtî menbaından uyandırabilir . (S.Ayverdi)

Ey sırları bilen güzel sözlü Allah, kötü işlerin ayıbını, noksanını bizden gizleme! İyi işleri de bize ayıplı gösterme ki o işe gidelim, sarılalım… Çalışmamız heba olmasın, gayretimiz soğumasın.
Mesnevi’den

Amin YaRabbim.





Hiç yorum yok: