11 Ocak 2013 Cuma

AŞKA YOLCULUK/SİNAN YAĞMUR

Bu kitap yine can dosttan, en buhranlı zamanlarımda verilmiş bir hediye. Üzerine doçentlik sınavı binince bahsetmeyi unutmuşum; bu gece farkettim. Bizim ortanca kitabını bitirdi bugün (Od/İskender Pala). Yeni kitap istedi. İstersen simyacıyı oku değişiklik olur dedim önce ama sonra aklıma Aşka Yolculuk geldi arda arda benzer kitaplar okumak güzel olabilir diye düşünerek önerdim. Kitaplıktan elime aldığım tüm eski kitaplarımın içini mutlaka bir açarım, hasbihal ederiz onunla. Çizdiğim yerleri okurum; "ne kadar da özlemişim seni" der gibi. Haksızlık etmişim dedim kitaba, paylaşmamışım sizlerle. 

Kurtlarla Koşan Kadınlara bir ara verip, bu kitabın sayfalarına bir yolculuk yapalım o zaman:

"Deve sahiplerine göre ben herzaman güvenilen, işinin ehli ve hakkından fazla ücret almayan biriydim. Köylülerin benim hakımda düşündükleri bunlardı. Bunlar insan olarak benim duymaktan memnun olduğum sözlerdi. Onlar aslında bana güzel payeler verdiklerini sanıyorlardı. İşin aslı ise, bunlar bana has özellikler değildi. Ben herzaman lmam gerektiği gibi davranıyordum. Bütün bu iyi huylar, bir insanın meziyeti değil, karakteri olmalıydı."

"Haddini bilmeyen şimaran, helakini tamamlamak için kutsala çatar, çarpılır. İlahlık yolunde giden insan ekabirliğinden dolayı eb ufak bir kum tanesinde boğulacağını göremez".

"Hayat beni incitmeyecek kadar küçük, kalbimi titretmeyecek kadar cılızdı. Ben elden kaçırmanın beni hayıflndıramayacağı kadar eli boşum. Hiç kimse bir başkasının anladığı kadar olmamalı. Başkasının anlamladırmasından kurtulmadıkça kendiniz olamazsınız".

"Her  güzellik Allah'ın güzelliğine bir delildir. Allah mutlak güzelliktir. O halde bu güzelliğin insanlardaki tecellisini küçük görmek günahtır. Allah'ı sevdiğini söyleyip de insanların kusurlarını ve ayıplarını yerden yere vurarak küçük gören Allah'ın güzelliğini çirkinleştiriyor demektir. Böyle insanların bu dünyaya bir kum tanesi kadar yararı olmaz". (Yanına 3 kere büyük harflerle unutma yazmışım)

"Şimdi düşünüyorum da sevgi bir ışıktı. İnsanın yaşarken yolunu aydınlatan, dünyayı başka bir gözle daha güzel görmesini sağlayan temiz bir histi. İçinde sevgi olanın artık kötülüüğü barındıramayacağı bir duyguydu".

"Neyi severseniz sevin, o sevginin kaynağında Allah sevgisi olmalıydı. Anneme duyduğum o büyük sevginin kaynağı Allah'ın bana bahşettiği bir lütuftu".

"Beni sen esir almadın Hazer. Benden çokçok alsan, ancak canımı alırsın. Ben sana geldim. Allah aşkının ne olduğunu senin gibi bir eşkiyaya anlatmam için Allah yolumu, Yemen'den bureaya çizdi".

"Her gece gözlerini kapatıp uykuya dalarken şöyle dua et: İlahi! Bütün gözler uyudu, yıldızlar dolandı, yeryüzünün hükümdarları kapılarını kapattılar; fakat senin yüce kapın hiçbir vakit kapanmaz. Bilirim. Ne olur kapını yüzüme kapama! Beni kpından kovma! Rahmetini esirgeme!". (Bu duayı her okuyuşumda gözlerim doluyor).

"Anne sözü dinlemek insana peygamber hırkası giydirir".

"Senden yine sana sığınıyor, en güzel isimlerinin hakkı için senden yardım istiyor, sana yalvarıyorum!".

"Cennet Allah'ın güzelliğinin tarifidir. Hz adem'in kovulduğu cennet ahiret cenneti değil dünya cennetiydi".

"Zaten bu dünyada cenneti bulamayan öbür dünyada da bulamayacaktır".

"Haset Allah'a Sen kime vereceğini bilememişsin! küstahlığında bulunmaktır. Kimseye haset duymazsan Allah seni sadece başkalrının şerrinden değil, senin kendi şerrinden de korur!".

"Ya Rab! Elimden gelen herşeyi yaptım!. Elimden gelmeyen için sana el açarım".

"Aşk yolu gönüldür. Gitmek kendiliksiz kendine gitmektir. Bilmek ve bulmaktır. Yani kendi hakikatimizi bileceğiz ve nihayet hakikatimizi açıkça görüp buluşacağız, kayıtsız şartsız aşka kavuşacağız;o halde aşkın yolu önce kendi içimizdeki aşkı sağlamaktan geçiyor. Kendi içimizde aşk ne demektir? Nefsimizle ruhumuz arasındaki kavgaya son vermektir".

"Allah'la olan emniyeti sağlamış olan insanın sevilmiyorum duygusu olabilir mi?".

"Akıl hile doludur, tuzak kurar. Aklın sermayesi korku ve şüphedir. Aşkta ise Allah'a yakınlık mertebesi doğar. Akıl, viran etmek için imar eder. Aşk imar etmek için viran eder. Akıl daima Ben denir. Aşk zahmeti, bana ver der. Akıl bir şey kazanmak için başkasını tanır ve sever, sevil de mesut ol der. Aşk kendinden verir ve kul ol da hür ol der!".  (En çok hoşuma giden cümleler).

"Ey Rbbim! Ey nur, ey Kudüs! Ey ilklerin ilki ve sonların sonu!. Rabbim, iman perdesini yırtan günahlarımı affet. Senden başka günahlarımı bağışlayacak, suçlarımı örtecek kimse yok. Biliyorum ki ben nefsime zulmettim. Sana itaat etmedim. Bütün bunlara rağmen beni unutmadığımdan ve bana lütfettiğinden dolayı, kalbim sana kavuşma arzusuyla yanıyor. Rabbim görüyorsun ki, zincirlerim beni çökertti. Dünya beni aldatı. Gururum ve kayıtsızlığım kalbimi katılaştırdı. rabbim, biliyorum ki sen benim dostumsun. Affet beni ey Rabbim". (Amin)

"Halbuki bir işi nice temenni edip isteyen vardır ki Allah, kudreti ile o istenen şeyi başkasına veir. Bazen de bir şeyi temenni eden kimseye arzularının üstünde şeyler verilir" (Yaşadığım son 2 yılı bir çırpıda özetleyen bir cümle).

Şimdi ortanca okuyacak bu güzel kitabı. Ellerine, gönlüne sağlık Sinan Yağmur.








.

3 yorum:

beni biraz böyle hatırla dedi ki...

Okurken bazı yerlerde gözlerim doldu.Nasıl okumak istedim bu yazınızdan sonra anlatamam.İşteyim ne yazık ki.Evde olsam dışarı çıkıp kitabı alıp hemen okumaya başlayasım geldi.iyi ki paylaştınız.teşekkürler..

guguk kuşu dedi ki...

benim de gözlerim dolmuştu okurken. nasıl da utanmıştım insanlığımdan. nasıl da güzel bir şeydi edep.

Adsız dedi ki...

gerçekten harika bir kitap..allah herkeze boyle kisilikler nasip etsin..