25 Ağustos 2014 Pazartesi

Ne çok yalan söyleniyordu yeryüzünde; sözle, yazıyla, resimle veya susarak.
Yusuf Atılgan.

20 Ağustos 2014 Çarşamba


Melal (hüzün) içindesin.Yoksul olduğunu düşünüyorsun. Ne ki senden alınmıştır o senin hayrınadır. İçindeki yoksulluğu hissediyor musun? Asıl yoksulluk içimizde.
...
Karamsarlığın kaynağı ışıktan uzak durmaktır. Gayret atına bin, himmet dile ve ümit et. Bidayeti (evveli) parlak olanın nihayeti de parlaktır. Gönül eri garip olmaz..
Ataullah İskenderi / Hikem-i Ataiyye

19 Ağustos 2014 Salı

BİLMEK/YAPMAK/OLMAK/KİLİT/ANAHTAR


Bilmek ile bildiğini yaşamak anladım ki aynı seviyelerdeki evrenler değil.
Biliyorsun, taaa içinde hissediyorsun ama yapmıyorsun/yapamıyorsun.
Aslında yapmak doğru kelime değil: olmuyor.
Bilmek seni yapabilir kılan bir eylem değil.
Ve belki de hatta yapabilmek bilgiden bağımsız.
Oluveriyor.
Bilme evreni ile yapma evreni oyunun farklı evreleri.
Tıpkı bilgisayar oyunlarında olduğu gibi bir kilit var aralarında açılması gereken.
Bilmek o kilidin anahtarı değil ne yazık ki.
Durum böyleyken acı çekmemek olanaksız.
Sürekli bir debelenme, sürekli bir çelişki......
Bilmediğinde bağımsızsın acıdan, yapmaktan....
Peki kilidi açacak olan ne?
Çok sevdiğim bir söz vardır..kim söylemiş belli değil.
Aslında en sevdiğim söz demeliyim.
Belki de hayatımın tek sözü, son sözü:
Sanırım bu söz kilit/anahtar, yapma/olma ikilemini çözüyor.
gerisine sonra devam edeyim bana bu kadarı yetti bugün.

18 Ağustos 2014 Pazartesi

Bazı geceler, bazı insanlar, bazı yerlerde sahiden karşılaşırlar.
Bazı insanlar, bazı aşklar, bazı şarkılar bu yüzden unutulmazlar..
Murathan Mungan - Bazı.
"Cennet sevmeyi bilenlerindir.."
- Sadi Şirazi -

15 Ağustos 2014 Cuma



Şimdi biz neyiz biliyor musun ?
Akıp giden zamana göz kırpan yorgun yıldızlar gibiyiz. 
Birbirine uzanamayan
Boşlukta iki yalnız yıldız gibi
. Acı çekiyor ve kendimize gömülüyoruz.!


Yalnız kendisine değer veren kişinin Allah katında hiçbir değeri yoktur.
Ahmed er-Rufai (Rufai tarikatının piri ö. 1182)

13 Ağustos 2014 Çarşamba

Yaşamak, kendi kendini adam etmektir.
Zeka ve bilgiyi kullanarak,
etinden kemiğinden kendi heykelini yapmaktır...'
Goethe


Ben kadınım, dedi
Havva, ama bu benim sıfatım. Adımı henüz bilmiyorum.
Sonra döndü Âdem'e, aklına bir şey gelmişti.
Sesi, bengisular gibiydi.
Bana dedi, bir isim ver, varlığım olsun.
Durdu, aklından yeni bir şey geçti.
Bana dedi, sen isim ver, varlığım senin olsun.
Bana öyle bir isim ver ki senin adının yanında dursun.
Seni anan beni de ansın.
Seni hatırlayan beni hatırlamadan olmasın.
Bir "ile" koy aramıza bizi birbirimize bağlasın..."
Nazan Bekiroğlu/Lâ: Sonsuzluk Hecesi
Mahluk Allah’ı göremez. Allah’ı gören yine kendi nurudur. Demek oluyor ki sen kendinden çıktığın vakit Allah’ı görebilirsin. O vakit gören de sen değilsin, senin hakikatindir.
Ken’ân Rifâi, Sohbetler

12 Ağustos 2014 Salı


Sonra belki çay içeriz.
Şansımız varsa yağmur da yağar.
Damlalara huzur yüklemece oynarız.
Benim damlam seninkini alnından öper.
Güzel şeyler olur belki.
Sen gel bence.