13 Ocak 2010 Çarşamba

YENİ ZEMİNLER, VERTİKAL İLERLEME, NEHRİN KARŞI KIYISI


Hiç hazır olmadığınız, beklemediğiniz bir durumla karşılaştığınızda, hani yer ayaklarınızın altından çekilmiş gibi olur ya........Boşlukta hissedersiniz kendinizi, basacak bir zemin bulamamanının şaşkınlığı ile affalarsınız. Bu durum, özellikle karşılaştığınız beklenmedik durum, istemeyeceğiniz, arzu etmediğiniz, sizi kıran veya kızdıran özellikteyse meydana gelir. Bugüne kadar oluşturduğunuz değerler silsilesi, kendinizle ilgili inanışlarınız, diğerleri hakkındaki düşünceleriniz gürültü ile çatırdarken, sadece bakar kalırsınız. Çünkü elinizdeki yöntemler, inanışlar bu durumu henüz çözmeye uygun metotlar değillerdir. hatta bu mevcut durumun asıl müsebbibleridirler. Yeni bir zemin oluşturmanız gerekir, size yeni bir bakış açısı sunan bir zemin. Bu şaşkınlık ve tedirginlik anında en sık yapılan hata, o eski zemine geri sahip olma, onu yeniden herşeye rağmen oluşturma çabasıdır. Bence faydasız bir çaba olup, tüketici bir sürece sokar sizi. Hayat sanki yeni süreçlere adapte olma becerisidir bana göre. Bu beceriyle beraber özümüzdeki diğer benleri görür, en uygun olanını dışarı çıkarmayı başarabiliriz. Ve giderek en gerçek olana yakınlaşırız. İşte o yer ayaklarımızn altından çekilipte, "şebelek" gibi ortada kaldığımız anda, izleyici olabilirsek, deliler gibi çırpınmak, tutunmak, geri dönmek, aceleyle yeni ama bilinçsiz zemin oluşturma çabalarından koruyabilirsek kendimizi dikey yönde yeni bir basamağa ulaşabilir, o nehrin karşı kıyısını görebiliriz belki. Bizler zaman yanılgısı nedeni ile hep ilerlediğimizi sanırken aslında aynı basamakta, yatay yönde yürürüz ve aslında bu yatay ilerleyiş dikkatle incelenirse tam bir döngüsel harekettir. Aynı merkezin etrafında döndüğümüz kısır bir çember yani. O kısır döngü bir noktada kırıldığında, sıçrama yapar yeni bir basamağa geçeriz. belki de bu sefer yeni bir döngüye takılırız ama bu artık eski döngü değildir. bir kere ben değişmiştir, hayata karşı tutumlarımız değişmiştir. Yeni bir nehrin kıyısına ulaşırız ve başarırsak bu döngüyü de kırmayı bu nehrin de karşı kıyısını görebiliriz. Neden Olmasın?

8 yorum:

Deniz dedi ki...

çok güzel, çok doğru bir tespit. Yeni zeminler oluşturmak için de esnek olmak gerekiyor. Kaskatı ve muhafazakar değil

guguk kuşu dedi ki...

hoşgeldin, sevgili deniz. ama bu yeni zeminleri oluştururken baya acıyor insanın canı. çünkü o eski köhne bakış açımızı, kendi ayrılmaz parçalarımız daha doğrusu kendimiz sandığımız için onları koparırken canımız yanıyor. bu yüzden korkuyor direniyoruz yeni ufuklara.

sufi dedi ki...

"Deryanın dalgası belli olmaz" deyip katı kurallarımızın esnemesi gerektiği bilincine varabiliyoruz böyle durumlarla karşılaştığımızda.Şükürler olsun tekdüze bir hayatın esiri olmadığımıza.Sevgilerimle.

nilüfer dedi ki...

ama niye can acısın ki gugukcum? acıyan can değil sanki sanki kişisel önemliliğimiz gibi:)sonuçta bu "yeni" diye tanımladığında sen değilsin ki? bi gün onu da birakacaksin,ve o da köhne olacak?? bence o köhne bakış açısı olmasaydı bu yenisi olmayacaktı.. tasavvufta herşeyi terk diye bir idrak süreci vardır, çay içmeyi terk, et yemeyi terk, uyumayı terk, konuşmayı terk ve bi dolu şeyi terk ettikten sonra terk etmeyi terk aşaması gelir ve sonra terk ettiklerine geri dönersin ve onlar artık eski terk ettiklerin değildir..
sevgimlee:)

guguk kuşu dedi ki...

sevgili düş, can acısının nedeni "onları" ben zannetmem, dolayısıyla etimden et kopuyor gibi olmaması, "onlardan" ibaret olmadığımı, "onların" ben olmadığımı anladıkça canım acımayacak.
evet habire kabuk değiştiren yılan gibi olacağız. sonunda kabuk kalmayana dek.

guguk kuşu dedi ki...

ne garip dimi sufim, elastikiyet kazanmak için sizi demir döver gibi dövmesi, ateşe tutması, tekarar dövmesi evrenin, sizin sonunda çelik olmanız. bu süreçte tanrının merhametine sığınıyorum.

Derinden dedi ki...

İşte o kısır döngüden sıçrama genelde bir sıkıntı ile oluşuyor. Büyük bir travma yaşıyorsunuz ve hipnozdan uyandığınızda hayatınıza ister istemez yön veriyorsunuz .

ANNEMİNELİ dedi ki...

Cancazım,ziyaretler beni mutlu ediyor.Yorumlar ayrıca bilgime bilgi katıyor.Yumurtaya batırıp dizmek iyi bir fikir olabilir,denemek isterim.Çok teşekkür ederim.Sevgi ve saygıda benden........