Nadir televizyon izleyen biriyim. Geçen gün öylesine kulak misafiri olduğum haber programında bir üniveriste öğrencisinin bir kediye yaptıklarını önce duydum; sonra dehşet içinde izledim. Sonrasında söyledikleri daha da inanılmazdı. Zaten çok alkollü olduklarını, ayrıca o kedinin kendi köpeğine zarar vermiş olduğunu belirtti.........Bana inanılmaz geldi: hayvansever birinin başka bir canlıyı tekmeleyerek öldürmesi. Suçlu alkol mü? O zaman lütfen kendi sınırlarımızı iyi bilelim. Alkolün etkileri bilindik. Herkesde aynı etkiyi göstermiyebileceği de....Eğerki varolduğunu sandığınız vicdanınızı sizden alıp götürüyorsa bu alkol, lütfen uzak durun! Vahşet sevgiden kaynaklanmaz! Köpeğini sevdiği için kedi öldürmek, tekmeleye tekmeleye.........
Bu olayla Türkiyede verilen eğitim ve öğretimin ne kadar anlamsız olduğu birkez daha ortaya çıktı. Üniversitede okuyan birinin bunları yapabilmesi...SBSler, ÖSSler, sınavlar......cebir, geometri, kimya........bunlarla çocuklarımızın beynini doldururken acaba ruhlarını bomboş bıraktığımızın farkındamıyız? Bu boş ruhların böylesi kötülüklerle dolabileceğinin? Bugün bir kediciğe, kendini savunamayacak bir canlıya bunu yapanın yarın bir genç kızın, kafasını kesip gitar kutusuna koymayacağını kim temin edebilir? Buarada, bir fark var mı sanki? ha bir kedicik, yada bizim yavrumuz? Kaynak önemli: canilik, vicdansızlık, vahşet...kime yöneldiği hiç ama hiç önemli değil. Aileye ve devlete burda çok önemli görevler düşüyor. Verdikleri eğitim ve öğretimi mutlaka gözden geçirsinler. Çocuklarımızı birşeyler olsun çabası ile dershanelere, özel okullara gönderirken, mali zorluklara rağmen özel dersler aldırırken.....asıl önemli olanı unuttuk MU???? RUH, AHLAK EĞİTİMİ????????MANEVİYAT??????
Lütfen şu linki bir tıklayın:
http://www.sessizkalmasucaortakolma.com/dilekce/dilekce_detay.asp?id=584
Ben o günden beri düşünmekteyim...Biz nerde hata yaptık????
Bu olayla Türkiyede verilen eğitim ve öğretimin ne kadar anlamsız olduğu birkez daha ortaya çıktı. Üniversitede okuyan birinin bunları yapabilmesi...SBSler, ÖSSler, sınavlar......cebir, geometri, kimya........bunlarla çocuklarımızın beynini doldururken acaba ruhlarını bomboş bıraktığımızın farkındamıyız? Bu boş ruhların böylesi kötülüklerle dolabileceğinin? Bugün bir kediciğe, kendini savunamayacak bir canlıya bunu yapanın yarın bir genç kızın, kafasını kesip gitar kutusuna koymayacağını kim temin edebilir? Buarada, bir fark var mı sanki? ha bir kedicik, yada bizim yavrumuz? Kaynak önemli: canilik, vicdansızlık, vahşet...kime yöneldiği hiç ama hiç önemli değil. Aileye ve devlete burda çok önemli görevler düşüyor. Verdikleri eğitim ve öğretimi mutlaka gözden geçirsinler. Çocuklarımızı birşeyler olsun çabası ile dershanelere, özel okullara gönderirken, mali zorluklara rağmen özel dersler aldırırken.....asıl önemli olanı unuttuk MU???? RUH, AHLAK EĞİTİMİ????????MANEVİYAT??????
Lütfen şu linki bir tıklayın:
http://www.sessizkalmasucaortakolma.com/dilekce/dilekce_detay.asp?id=584
Ben o günden beri düşünmekteyim...Biz nerde hata yaptık????
13 yorum:
Ben kaçtıkça kovalıyor şu haber sanki. Çok kötü oluyorum, çok etkileniyorum ve uzunca bir süre etkisinden çıkamıyorum böyle haberlerin.
Bunu yapana da bana da insan deniliyor ya ağırıma gidiyor.
Canım bence bunu eğitim sistemimizden beklemek o kadar da yerinde değil sanki.
Bir öğretmen 40 kişilik sınıfta,herkesin ahlakıyla ne kadar yakından ilgilenebilir ki...
Bence burada iş anne ve babalara düşüyor...
Evlatlarımızın,gözümüzün bebekleri olan,tek varlıklarımızın,herşeyiyle yakından ilgilenmeliyiz... Ağacı ben diktim,suyunu başkası versin diyemeyiz.
İş anne ve babalarda bence...
sevgili seval, haklısın, insan olmanın kriterleri ne acaba, konuşabilmek, kan ve etten oluşmak????
sevgili Ebruli, elbette çocuklarımızın primer sorumlusu anne ve babalar olarak bizleriz. ama eğitimciler çocuklarımızla daha fazla zaman geçirmiyor mu? bunu sadece anne ve babalardan beklemek bence yanlış. "eğitimci" kelimesinin hakkını vermek gerekir, yoksa sadece "öğretimci" mi öğretmenler...biz temelleri atacağız, vermeye ve kontrole devam edeceğiz ama bu toplum içinde devam edecek, öğretmen eğitecek, tek görevleri matematik öğretmek mi yoksa öğretmenlerin????
komşumuz, arkadaşımız bu anlamda herkese katkıda bulunabiliriz. dspotça bu böyle olur şu şöyle değil elbette..bir cümle belki insan hayatını değiştirebilir...
bu konudaki sorumluluğumuzn farkında bir toplum olmalı, üstlenmeliyiz...
bu anne babanın görevi diyorsan eğer, her anne baba bu vasfı taşıyor mu sence? bu durumda o çocuk ne olacak, biz aynı gemideyiz, gemi batarsa beraberce gömüleceğiz derin sulara, sorumluluk almak ve yerine getirmek konusunda istekli olmalıyız. bence.
Bir önceki yorumum eksik olmuşsanki,canım ben,ev kadını olduğu halde,gezmeye rahat gidebilmek için çocuğunu kreşe gönderen anneler gördüm,değil komşunun çocuğuyla,kendi doğurduğuyla ilgilenmeyen aileler var.
Ama öğrencileri için kendini paralayan öğretmenlerde var (şükür ki kızımın öğretmeni bunlardan biri)
Bu bir saç ayağı...
Aile,öğretmen(veya okul)ve toplum...
Hepimiz batacağız haklısın,ama birey olarak bir fark yaratmaya başlamak lazım...
Bilirsin,bir insanı eğitebilmek,değiştirebilmek için,işe anneannesinden başlamak gerekir...
Ve aynı görüşü paylaşıyoruz seninle...
sevgili ebrulicim aslında yazı konuşma gibi olmuyor bazen eksik kalıyor bazen karşıdaki yanlış anlıyor.....
ben bugün bulunduğumuz bu durumun sorumluluk bilinci eksikliğinden kaynaklandığını düşünüyorum.
Guguğum eğitimde çok büyük eksiklikler var ama ben dersi defalarca bırakıp, insanlık dersi verdiğimi çok iyi bilirim. İnan her konuda çok acımasızlar ...
Ancak en büyük etkenin TV olduğunu abuk subuk dizi ve filmlerle hatta ve hatta çizgi filmlerde bile vahşet olması sanki küçükkken beyinlerine kötülük işlemek istercesine...
Eğitici öğretici kaç program kaldı ki...Çok duyarsızlar ...
sevgili öziicim, çok haklısın tv şuanda tam bir zarar küpü.
bir aileyle konuştum geçenlerde. 4 yaşlarında bir çocukları var. hiç bir şekilde hayırdan anlamıyor çocuk ve anne çok perişan. dedi ki; çocuğum doğduğunda psikologa gittik, 4 yaşına kadar asla çocuğa hayır denmemesi gerektiğini söyledi. bizde o günden beri hayır demedik. lakin şimdi 4 yaşını geçti ve söz dinlemiyor....
hamuru yoğururken su katmadan yoğurmaya pişince niye sert oldu demeye benzer bu. hadi düzeltsin o psikolog bu çocuğu da göreyim...ortalığı keyfine göre dağıtıp ne yapıyorsun sen dediğinde ZARAR YAPIYORUM ZARAR. diyen bir bünyeyi nasıl olurda hayır a alıştırırsın bu saatten sonra. ileri ki zamanda her türlü vicdandan yoksun biri olmasına nasıl mani olabilirsin ki? ta 4 ünde öğrenmiş zarar vermeyi, ta 4 ünde bilmiş sınırsız yaşmayı....
bu devirde sağlam birey yetiştirmek de zor olmak da, kökü bozuk olduktan sonra...
haklısın sevgili bnn, zaten 6 yaşına kadar yanlış yetiştiilmiş bir bireyi eğitmeye çalışmak çook zor ama vazgeçmeyelim yinede
Eğitim eksikliği, umutsuz ve mutsuz insan toplulukları...Duyarsız ve içi kin, nefret dolu bireyler...
Önmeli sebeplerden birisi de medya'nın toplum üzerindeki etkileri...
Cinnet geçirmiş insanlara karşı da insanların tepkisizliği!...
Çok üzücü, düşündürücü ama var olan bir realite bu maalesef!..
sol yanımız var ya sol yanımız insanlık orada başlayıp orada bitiyor işte...
sevgili esmir, ben de medyanın zararlı etkisinin çok büyük olduğunu düşünüyorum. nedense sevgi dolu, eğitici programlara rastlamak pek mümkün değil artık (çizgi filmler de buna dahil)
Yorum Gönder