Bugün Fatma Pınar'a sıkıca sarıldım. İçime sokacak kadar sıkı....Kokladım onu, deriiin derinnn. Yüzüne baktım, dünyanın hattta tüm evrenin en tatlı şeyi oydu. O da bana baktı. Gözlerimle sevdim onu, ellerimle ve yüreğimle. Düşündüm bu dünyada kim ancak birini böyle sevebilir? Böylesine herşeyden önemli tutar bir başkasını, kendinden bile? Anneden başkası olamazdı, anneden başkası bu kadar sevemezdi, bu kadar önemli tutmazdı bir başkasını.....Bunu öğrendim, hem de 3 kere. Tanrıma şükürler olsun. Ama... Ahhh şu amalar yok mu? Ardı hiç iyi gelmez. Evet öğrendim ama geç oldu sanki biraz. Bunu bebekken,çocukken biliyor olmam gerekirken, çok geç öğrendim. Ve üstelik dünyanın en önemli, en sevilen kişi rolünde olmaksızın öğrendim. Onlar benim en sevdiklerim, herşeyim hata evrenin ta kendisi. Biliyorum artık. Ama ben........ben kimin en önemlisiydim? kim benim gözlerimin içinde kaybolmak istedi? beni kim deriin derin kokladı? çok yaralayıcı. Biliyormusunuz, olanlar, yaşananlar değildir en acı olanı; en acı olan, hiççç yaşanmamış olanlardır. Yaşanılanlar onarılabilir belki ama ya yaşanamayanlar? onlar ne olacak? olmayanı onaramazsın da.....yerine birşeyler koyabilirsin hiç demeyin.....elmanın yerini armut tutar mı bilmem ama "olmayan bir annenin" yerini ne tutar ki? kucağında çekilmiş bir resim, ondan kalan bir mendil, sevgi dolu bir bakış, dütüğümde dizlerini ovalayan bir anne? Bunlar hiiççç olmadı. Ben kimsenin evreninin merkezi olmadım. Hep çizginin bir adım dışında bir yaşamım oldu sanki. Kızgınlık mı? Nefret mi? Acı mı?........bunu tanımlamak mümkün değil benim için. İnsan olmayanı, yoku, hiçi adlandıramıyor. Adlandıramadığı, o kocamann boşluğun yerini de dolduramıyor. Dolduramadığı, adı belli olmayan o "boşluğun ağırlığını" kambur gibi taşıyor yalnızca. Bu hissi belki de en iyi anlatan cümle "kanadı kırık kuş" tur belki de.
İrem sarı papatyam, özgür kuş
Sinem mor menekşem, ince yürek
Fatma Pınarım petunyam, mucizem Adını koydum Fatma.....çünkü iki kişi var hayatımda. biri yer aldı bu hayatta tüm özgül ağırlığı ile fedakarlığın, canım babaannem, Fatma babaannem. diğeri........bir boşluk ne kadar hacimsel yer kaplarsa işte...ama boşlukların bile bir hacmi vardır, ağırlıkları olmasa da fiziksel olarak. peki ruhsal ağırlığı........mezarını bile bilmediğim, anılarını paylaşamadığım bir boşluk ama hiç kurtulamadığım ve umulmadığı kadar ağır ve ağrılı........
işte yine burdayım.....
İrem sarı papatyam, özgür kuş
Sinem mor menekşem, ince yürek
Fatma Pınarım petunyam, mucizem Adını koydum Fatma.....çünkü iki kişi var hayatımda. biri yer aldı bu hayatta tüm özgül ağırlığı ile fedakarlığın, canım babaannem, Fatma babaannem. diğeri........bir boşluk ne kadar hacimsel yer kaplarsa işte...ama boşlukların bile bir hacmi vardır, ağırlıkları olmasa da fiziksel olarak. peki ruhsal ağırlığı........mezarını bile bilmediğim, anılarını paylaşamadığım bir boşluk ama hiç kurtulamadığım ve umulmadığı kadar ağır ve ağrılı........
işte yine burdayım.....
13 yorum:
hani ne diyeceğini bilemediğin anlar vardır ya öyle bir an.
'Seni anlıyorum' demek yersiz ancak o boşluğu yaşayan anlayabilir.Sadece 'boşluğunun acısını canı gönülden paylaşıyorum ' diyebilirim:(
Belki bu yüzden sen daha sıkı bastırıyorsun göğsüne çocuklarını. Belki bu yüzden daha annesin:(
bilmiyorum nehirida, bütün bu olanların bir nedeni mutlaka var ama ben bu noktadan göremiyorum yada görebildiğimde kabullenmek işime gelmiyor. tek bildiğim her anneler günü öncesi üfff ben şimdi millete ne anlatıcam yaaaa....diye oflayı pufladığım
Anneliğini anlat.
Eksiğini nasıl yanıbaşında taşıyarak eksikliğini hissetmeyeceklere sunuşunu anlat. Ben okurum seve seve:)
Hey..!
Guguk kuşu;
gözlerim yaşarmadı desem yalan olur..
Anam iki yaşında kaybettiği anne anneme hala ağlar...
Anamı hiç yaşayamadım der..anamı hiç hatırlamıyorum der..hala anam der ağlar..
neyse sabah sabah..
beş yaşındaki bir Zeynep cennete giden annesini sormuştu bana..
susmuştun..
Çocuğun anne özlemine susmuştum..
Saygı ve sevgimle..:)))
ah be budeliçocuk, ne zor dimi zeyneplere caevap vermek,
ah be budeliçocuk giden özlenir...ben özleyemedim bile, özlemek için bilmek gerek. benim özlediğim aslında kişi değil, varlığı yok, adı yok, yüzü yok, sesi yok. ben "anne sevgisini" aradım, belki, özlemek bile değil. çocuğuna sarılan annenin gözlerinde, yavrusunu sırtına saran annede...şimdi onu yüreğimde buldum yeniden 3.kez fatma pınarımda.......
nehirida belki konuştukça yazdıkça çözülür:D
Kuşum nerelerdesin???
he he geldim işte.
merak ettim kadın...
sorma tatildeydim....ne tatil ama:D ohhh be iyiki bitti dedriten cinsinden
:)Anlat kuşum bi ara:)
offffffffff dedirttiniz bana ta derinden,bir de çok şükür bu duyguyu yaşama şansı verdiği için Allah'a.Çok duygulu anlatmışsınız,içim acıdı.Ama Allah size 3 tane melek vermiş onların hayatının merkezi olmanız bir nebze hafifletiyordur umarım sancılarınızı.
Sevgiler
sevgili yaruze genel olarak yakınmayan mızırdanmayan bir insan bir çocuk oldum hatta. ancak bugünlerde anlıyorum ki bu acı çekmediğim için değil acılarımla başkalarını üzmemek ve sürekli dile getirererk kendimi daha fazla üzmemek içinmiş...bilmiyorum biraz da dışa vurmak lazım belki de
Yorum Gönder