Aslında yazasım yok. Ama dinleyesim var, okuyasım var, izleyesim var. Daha çok dinlemek, daha çok okumak istiyorum. Gerçekten dinlemek, gerçekten okumak, izlemek istiyorum. Kafa sesimi susturup dinleyebilmek ne zor oluyor. Cümleleri atlaya zıplaya okuduğumu farketmek ne utandırıcı. Yavaş, yavaşşşşş diyorum o anda içimdeki aceleci cüceye. Sakin ol, yetişilecek bir yer yok. Karşımdakinin belki ilk cümlesinin sonu gelmeden ben kafamdaki geveze cücenin kelimelerinin peşine düşmüş bulduğumda kendimi karşımdaki yeni bir konuya geçmiş oluyor. YORGUNUM ama FARKINDAYIM.
9 yorum:
geveze cüceler bi parça sussun :))
şmyle hamakta rüzgar eşliğinde sakince sallanmak vardı :)))
üfff sallanamamki fülcüm. hemen midem bulanır. ben bir ağacın altına oturup doğayı izleyeyim.
En güzeli ne biliyormusun Gugukçuk.?
Kapat gözlerini o cüceyi izle ama sakın müdahele etme bırak ne yapmak istiyorsa yapsın ve sen sadece izle sen karışmazsan şayet, bir süre sonra yorgunluktan bitab düşüp uzun bir uykuya dalacaktır.
Sevgiyle kal
Bir ağacın altına oturup doğayı izle de yaprakların sararıp yerlere dökülmesine daha çok var bebeğim.Sakın ha yaprakların düşmesini şimdi bekleme.Sufjanı ben de beğendim önerin için teşekkür ederim. Aşkla çoğal dilerim tontini.
İyiki geldin abicim....ben de tam tatlı bir sohbet hayali içindeydim.
baya dirençli bir cüceymiş ama:D
aaaaa siz yanyanamısınız yoksa bakiiim? eğer öyleyse benim için birbirinizi öpün abimle. yapraklar yüreğimde her daim yeşil ben karadeniz çocuğuyum, çam ağacıyım, yapraklar her daim yeşil.....canımmm sufimmm.
sufijanı ben de bugün vladimirden öğrendim. hemen aklıma sen geldin can SufiCan.
yaz depresyonu...
doktora gittim. yazamıyorum dedim. yazma dedi.
yazmazsam ölürüm dedim.
sustu...
dinliyorum, okuyorum, geziyorum, konuşuyorum, susuyorum, yiyorum, hatta spor bile yapıyorum, salt yazamıyorum. kalbim acıyor, an bu an dedim.
hmm...(kısa bi sessizlik)yaz depresyonu dedi...
derdimi bilemedi ki çareyi bulsun.
doktora göre geçer, yaklaşık olarak 5 ay süren nisan sonu itibariyle başlayan bir süreç. tıp literatürüne göre eylül sonu terk-i diyar edecek.aman ne hoş!..
bana sorarsan, kalbin yorgun olduğu zamanlar, tıpkı dediğin gibi. farkında olduğun halde kılını kıpırdatamadığın haller..
okuma. dinleme. gezme. konuşma. susma.. aç olan ruhun kendini kemirsin.. sonra kelimeler kalıyor avucunda. güneş doğuyor, sen içindeki tüm cücelere inat bir devi yazıyorsun cümlelerinle.
geriye sadece içindeki dev'e kulak vermek kalıyor;)
(uzun süre sonra görmek güzeldi.) )
nerelerdeydin sen bakiim?
okulda, işte, sokakta, dansta, seminerde, panelde, konferansta, sergide, konserde, bi kadeh şarapta, müziğin içinde, aşkın ortasında.. o kadar yoğun, hızlı ve kısaydı ki her şey.. yorulduğumu anlayamadım. ta ki durup da arkamda kalanlara bakana kadar...
Yorum Gönder