6 Kasım 2012 Salı




5 yorum:

mavi dedi ki...

dur ben bunları daha sakin bi zamanda dinliym

mavi dedi ki...

Dayanamadım dinlemeye başladım 1.eser için yorumumu yazıyorum bana hissettirdiklerini; Sonsuz gibi görünen uzun yeşil tarlalar, ağaçlar, yağmur sonrası açan güneş, bahçede uçuşan kazlar, ötüşen kuşlar, bahçedeki masada üzüm, ekmek, peynir, şarap dostlar ve muhabbet...

guguk kuşu dedi ki...

klasik batı müziğini çok seviyorum. klasik türk müziği bana aynı şeyleri hissettirmiyor. ten uyuşmazlığı var sanki aramızda. bana hep hüznü ve acıyı düşündürüyor. oysa klasik batı müziği cinsiyetsiz sanki, hissedeceğin duyguyu sana bırakıyor, daha duru, ne bileyim işte.

tutsak dedi ki...

İlk hikayedeki konu bizim günümüzdeki tarikatların durumuna benziyor. Tarikatlar kişinin benliğini yok etmek için bir yoldur ancak günümüz tarikatlarından birine dahil olduğunuzda diğer bir tehlike sizi beklemektedir sizi ego nun zircirlerinden kurtarmaya çalışırken bir başka egonun zincirleri ile bağlamaya başlıyorlar.'' En doğru yol bizimkisi diğer yolların hepsi yanlış, ve diğerleri için bir sürü yargılamalar ''Ne oldu bireysel benliğin bir potada erimeye başlamışken arka planda grupsal bir benlik oluşmaya başlamış oluyor ve sonuç sıfır....

guguk kuşu dedi ki...

kesinlikle haklısın abicim. hem de bu sefer bireysel benliklere ilaveten kollektif bir benlik de gelişiyor.