14 Aralık 2010 Salı

MAVİ TÜYÜM


Bu kitabın hikayesi çok önemli. En azından benim için. İnsanın birşeyi gerçekten isterse hayatına nasıl çektiği, evrenin onu sizin hayatınıza hediye paketi ile yollamak için nasıl da iş birliği yaptığının hikayesidir bu.
Gurdjieff ve 4.yolla tanışmam yıllar önceydi. Bu tanışmada ilginçtir. Sanki bana ait olan, hayatıma anlam katan şeylerle karşılaşmalarım hep indirekt, sekonder yollarla olmuştur. Başka birşeyin içinde çıkmışlardır karşıma. Matruşka bebekleri gibi. Tanrılar Okulu isimli kitabı okumuş ve beğenmiştim. Kitabın arkasında yayınevinin diğer kitaplarına baktığımda "ivan oshokinin tuhaf yaşamı" isimli kitabı gördüm. Değişik olabileceğini düşünerek okudum. Gerçekten değişikti ve ouspensky ile tanışmama vesile oldu, dolayısıyla 4.yol ve gurdjieff ile. Ve böyle başladı herşey......bu konu hakkında ulaşabildiğim tüm kitapları okumaya başladım. 4.yolu oldukça güzel bir şekilde özetleyen bir kitap buldum. Kitabın her cümlesinde başka bir kitap, kitap serisi refere ediliyordu: Maurice Nicoll, yorumlar. İnternete koştum hemen, kitapları bulma ümidi ile. Ama sonuç hüzün oldu, Türkçe çevirisi yoktu. Öyle çok istedim, öyle çok istedim ki o kitapları okumayı. Yapacak birşey yoktu...Ben 4.yola devam ettim ama....derken birgün, yıllar sonra, kitapsanı gezerken herzamanki rafımın en altında köşede onu bana gülümserken gördüm. Gözlerimi kırpıştırıp, kapatıp açtığımı, şaşkınlığımı bugün gibi hatırlıyorum. Kavuşma anımızı da...onu elime alışımı, hislerimi, onun bana gülüşünü......kaç lira olduğuna bakmadan satın alışımı. 5.ciltlik bir seri bu, diğerleri de çeviriliyor. 2. cildini okuyorum şuan. Ben okurken diğer cilt hazır oluyor. Fırından çıkmış taze ekmek gibi:D
Aynı şeyi Paulo coelhonun "hac" isimli kitabında da yaşadım ve bu sefer istediğim inanılmaz bir çabuklukta bana geldi. Tüm kitaplarını okumuştum, internette araştırdığımda "hac" isimli henüz türkçeye çevrilmemiş bir kitabı daha olduğunu gördüm ve içimden "ahhh birileri bunu da çevirse" dediğimi hatırlıyorum. Galiba o an, beni duyan birisi vardı :D ve birinin kulağına seslendi: şşşt şu paulonun hac isimli kitabını çevirseneeeeee. Yine ben, yine kitapsanı gezerken, ordaydı işte.....heyyyyy. Teşekkürler Duyan.
Aklıma Bach'ın "mavi tüy" adlı kitabı geldi şimdi de. Hayatına birşeyi çekmek iste diyordu, gelme olasılığı zor birşey olsun diyordu. Mavi bir tüy dedi diğeri......Ve mavi tüy onun hayatına geldi.
İşte benim mavi tüylerim.

Hayatımızdaki şeylerden şikayet ederken birkez daha düşünsek (düşünsem) iyi olacak galiba.
Hepinizin mavi tüylerinize kavuşmanızı dilerim.

(şimdi de şu yazılarıma müzik eklemeyi başarabilmeyi diliyorum, birileri duymuştur umarım:D )he he

Yael Naim - Far Far .mp3


Found at bee mp3 search engine


10 yorum:

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Gugukcuğum,
Aklıma takılmış bir konuyla ilgili kitabın karşıma çıkması, sık sık başıma gelir.
Senin hikayen de güzel, benimkilerden daha uzun süreci kapsıyor hem de.:)
Mavi Tüy'ü yeniden okumalı...
:))

guguk kuşu dedi ki...

sevgili ekmekcikız, aslında bu kitapların karşımıza çıkıvermesi, neyi çok istediğimiz, hangi isteklerimizin öylesine çarçabuk kabul edildiği hakkında bir bilgi veriyor bizlere. mavi tüy.....bir çay bahçesinde bir solukta okuyuvermiştim, sonraları da açıp açıp canımın çektiği cümleleri tekrar tekrar okuduğum kitabım.

Uma dedi ki...

Ne guzel bir yerdesin, ne de guzel goruyorsun :)
http://www.divshare.com/

guguk kuşu dedi ki...

heyyy şimardım amaaa. umam bana neler demiş.

guguk kuşu dedi ki...

ufff uma tamam embed codu ve url adresini de buldum ama onu nereye embed edeceğim onu bi türlü beceremedimki:(

guguk kuşu dedi ki...

ahhh sevgili uma, sevgili dostum, başardımmmmm. çok basitmiş ama ben bunu akıl edememişim heyyyyooo

Arzu Pınar dedi ki...

istedim de mi oluyorlar, yoksa olacaklari oldugundan benim gonlumde istek beliriyor, tam anlayamadim daha.

guguk kuşu dedi ki...

kim bilir arzu, kim bilir?

Uma dedi ki...

eline saglik, bakalim neler dinleteceksin :)

guguk kuşu dedi ki...

ellerimize sağlık umacım, gösterene teşekkürler....