22 Ağustos 2012 Çarşamba

Küçük Kadınlar hayatımın kitabı. Küçük kadınlar+taze ekmek arası peynir=huzur denklemi hayatımın her döneminde geçerliliğini korudu. Öylesine ezberlemiştim ki.......o en sevdiğim yere yaklaşırken aldığım hazzı, bu haz bitmesin diye yavaş yavaş okuyuşum, her bitişinde üzülüşüm.....Nasıl da masumca bir mutluluk..Tam da sevgili Min' el La nın sayfasında (http://minel-la.blogspot.com/2012/08/tenekeci.html) okuduğum gibi: " öyle bir kazanın ki, kimseyi yenmiş olmayın ". Kitap nereden geldi aklıma? Tabi ki sonbahardan....Ahh nasıl da kızıyorum kendime o kitabı korumadığım için, muhtemelen dışındaki ince kapak sayfası yırtıldığı için sadece siyah kalın ciltili bir kitaptı. Sayfalarında gözlerimin, parmaklarımın izi olan kitap..Bilmiyorum dedem belki de onu da diğer oyuncaklarımla birlikte köydeki çocuklara vermiş olabilir. Kızıyorum dedeme.....onları verirken anılarımı da verdiğini hiç düşünmedi diye. Evet hepsi aklımda ve gönlümdeler ama benim bebeğimle kızlarımın da oynamasını isterdim. Tıpkı banyo havlumla üç kızımı da kuruladığım gibi. Sanırım o kitapları çocuklara verirken: bakın sevgi bunları okudu sizler de okuyun ve başarılı olun demiş....ama ben o kadar iyi niyetli değilim. Nedense içimdeki hain bir ses: o çocuklar senin sevgili kitaplarını hiç okumadı ve hatta sevgili kitapların küçük kadınlar, arı maya ve tom sawyer sobada ateş oldu diyor:( Olsun canım insanların yüreğini değilse de tenini ısıtmış diyecek kadar "......." biri olmadım ben. "......." kısmına bir kelime bulamadım açıkçası. Siz eğer uygun bir kelime bulursanız bana yorumlarınızla yazın. Biliyorum piyasada birsürü küçük kadınlar kitabı var...ama hangi yayınevi olduğunu bilmiyorum birkaçını aldım ama birebir kelimeleri aynı değil:( en iyisi piyasadaki tüm kitapları almak. Çocuklarınızın çok sevdiği eşyalarını koruyun mutlaka. İlerde bunun için size teşekkür edeceklerdir. Ne bileyim bir battaniye, bi ayıcık, bir mendil..........onların geçmişe yolculuğunu kolaylaştıracaktır. Hani sanki yolculuk için açık bir bilet gibi, küçük bir anahtar gibi tıpkı alicein geçtiği küçük kapılara sığacak kadar sizi küçülten bir iksir gibi.......
Sonbahar geldi demiştim değil mi zaten? Bana bütün bunları yapan sonbahar. Sonbahar...tam da yaşanacak ve ölünecek mevsim.

Paper Cup by Heather Nova on Grooveshark


Heather Nova / Island by Alternativ Moments on Grooveshark
 

8 yorum:

Vladimir dedi ki...

Kitapların bitmesini hiç sevmezdim, çocukken yaz aylarında sevdiğim kitapların bazılarının devamlarının da olduğunu öğrendiğimde çok sevinmiştim. Küçük kadınları ben de severdim, devam kitapları olduğunu keşfedince kütüphanenin müdavimi olmuştum, sonra Küçük Erkekler.. arkasından en çok sevdiğim kitap Mercan adası, Robinson Crusoe ile İsviçreli Robinsonlar idi sonra ENid Blyton'un yıllarca süren Afacan Beşler ve Gizli Yediler serileri çıkmıştı yıllarca okumuştum. Yazın beni o günlere götürdü. Evimizde bir musandra vardı.. dolaba girer içindeki yüklerin tepesine yatar kapıyı yarı aralık bırakır, loş ışıkta kitabı okurdum :) ne delilik :D

guguk kuşu dedi ki...

he he o dolapta kitap okuma işini üniversite yıllarımde dolapta ders çalışma haline dönüştürmüştüm, kaldığım evde böyle bir yüklük dolabı vardı. ben de senin gibi ordaki yorganların üstüne uzanır, dolabın kapağını hafifçe aralık bırakır çalışırdım taaa ki dolapta bir hamam böceği ile karşılaşana kadar:( delilik değil işte bu gerçek mutluluk vladimir, herşeyden uzak kendin olabilmek. şimdi bunu küçük kızım fatma pınar oyun oynarken görebiliyorum:(
evettt robinson u ben de çok severdim ve hatta geceleri yatmadan önceki hayalimdi bu adaya düşüp orda gün gün yeni bir hayat kurmak taa o zamandan belliymiş kalabalıkları sevmiyeceğim

hüznün tadı dedi ki...

Ben de zaman zaman elimde tutmadığım kitapları dergileri özlerim. Şimdi mesela elimde bir Doğan Kardeş hatta bir Alfabe olsaydı. Keşke.

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Size sonbahar mı geldi Guguk Hanımcığım?
Biz yaz yangınındayız yine. Ne şanslısınız! ;)

guguk kuşu dedi ki...

akşamları bahçede üşüyoruz biliyormusun ekmekcim. evet hakikaten şanslıyız. çünkü sıcaktan nefret ediyorum.

tutsak dedi ki...

onca uğraşıp yazdığım mesaj google ın akibetine uğradı. en sevmediğim şeyde aynı şeyi ikinci kez yazmaya uğraşmak
:(

Ebru dedi ki...

Kuşummmm özledim

guguk kuşu dedi ki...

abicim ben de öyle durumlarda 2.kez yazmaya üşeniyorum hep.
gel o zaman kuzum.