8 Temmuz 2013 Pazartesi

YÜREĞİNİ TEMİZLEMEK


"Büyük bir ustanın olduğunu duyan ve onunla çalışmak için ustanın yanına giden Lieh-tzu'yla ilgili hoş bir öykü vardır. Usta küçük bir kulübede yaşamaktadır, ve Lieh-tzu kulübenin dışında oturup beklemeye başlar, ancak usta ona hiç dikkat etmez. (Bu Taocu ustaların yoludur, öğrenci istemezler, çünkü öğretecek hiçbir şeylerinin olmadığını hissederler.) Kulübenin dışında bir yıl süreyle oturduktan sonra, Lieh-tzu bu kadar çok beklemekten sıkılır ve çeker gider. Ancak hemen sonra bundan çok pişmanlık duyar ve aslında bir kez daha denemesi gerektiğini düşünerek geri döner. Usta, 'Nedir bu bitip tükenmeyen gidip gelişler?' der. 

Sonra Lieh-tzu tekrar oturur ve kayıpla kazanç arasında bir fark ayırt etmeyecek şekilde zihnini denetlemeye çalışır. Önemli olan, hiçbir şeyi bir kazanç ya da bir kayıp olarak görmeden yaşamaya çalışmaktır.


Konu olayları kazanç ya da kayıp, avantaj ya da dezavantaj cinsinden düşünmeme tutumu ile ilgilidir. Çünkü bir şeyin kayıp mı kazanç mı olduğunu asla bilemeyiz, sadece nesneler hakkındaki beklentilerimizi etkileyen anlık değişimleri biliriz. Bir Taocu değişmez bir doğru olmadığını bilecek kadar bilgedir, bu yüzden onun bakış açısına 'seçmeme' denir.


Lieh-tzu zihnini seçimsiz bir durumda tutmayı dener, bir kişinin hissetme ve düşünme alışkanlıklarını bu yönde değiştirmesi çok güç birşeydir. Lieh-tzu bunu bir yıl kadar uyguladıktan sonra ustası sanki orada olduğunu farketmişcesine ona bakar, ve bir yıl süren ikinci bir uygulamadan sonra, onu içeri girip kulübesinde oturmaya davet eder. Sonra Lieh-tzu'da bir değişiklik olur ve artık bir daha zihnini denetlemeye çalışmaz. Yaptığı şeyi şu şekilde ifade eder:

Bıraktım kulaklarım ne duymak istiyorlarsa onu duysunlar.
Bıraktım gözlerim ne görmek istiyorlarsa onu görsünler.
Ayaklarım nereye gitmek istiyorlarsa oraya gitsin
ve zihnim neyi düşünmek istiyorsa onu düşünsün.

Ve sonra bunun çok garip bir duyum olduğundan bahseder, çünkü sanki bütün bedeni 'erimiş, saydamlaşmış ve ağırlığını kaybetmiştir, ve benim mi rüzgarın üzerinde yürüdüğümü yoksa rüzgarın mı benim üzerimde yürüdüğünü bilemedim.'
İşte, 'yüreğini temizlemek'le kastedilen budur."

Sayın Serpil Şengün Gürsoy'dan alıntıdır.



Hiç yorum yok: