Kedişim mimlemiş. Bize de davete icabet etmek düşer.
Küçükkenki rezilliklerimizi deşifre edcekmişiz. Edelim bakalım. Herne kadar kedişle boy ölçüşmek mümkün olmasa da.......idare edin artık.
Efendim saçları iki yandan bağlı, siyah önlüklü, beyaz yakalı bir ilkokul minişiydim. Tenefüs zili çalınca diğer minişlerle beraber sadece simit satılan kantine koşmuştuk. Paramı vermiş simidimi almış yiyorken o da neeeee, aman tanrım benim verdiğim parayı benim arkamdaki, sınıf arkadaşım Altın'a (vallah adı buydu) verirken gördüm bir an kantinciyi. Bütün sinirim beynime sıçradı. Altın bir yandan keyifle simidin bir ucundan ısırıyor diğer yandan aslında benim olan paraya elini uzatıyordu. Atik davranıp o paraya değmeden parayı kaptım: heyy o benim paramdı dedim. Şaşkınlıkla durdu.....hiçbir şey diyemedi. Yüz ifadem bir o kadar kızgın, ses tonum bir o kadar katiiydi. Yeltenmedi bile: salak o senin değil artık, sen onunla simit aldın. Ben büyük para verdim, kantinci de onu bana, paramın üstü olarak veriyor demeye. Ben de param cebimde, keyifle simidimi yiyerek, haklı olmanın dayanılmaz gururu ile ordan uzaklaştım.
Valla arkadaşlar, burda bence hiç çirkeflik durumu yok. Çünkü onu kandırmak gibi bir niyetim yoktu. O paranın tamamıyla hala benim olduğuna inanmıştım. Sahiplenme manyaklığım hala sürmekte. He he....
İyi oldu be kediş. Şöyleee bir geçmişe dalmak. ÖÖhöööööö durdukça rezillikler aklıma bir bir geliyor. Bize sümük gibi yapışan kızın zeytinlerine işeyip, ona yedirmek mi dersin. İlkokul birinci sınıfta, öğretmeni herkesin yanında rezil etmek mi ararsın, alt komşunun çocuğunun 1 yıllık birikimlerini bakkalda değerlendirmek mi dersin, insanları telefonda işletmek, balkondan koca kıçlı kadııııın diye bağırmak mı.......Ohhh be kediş özüme döndüm sayende.
Yaşasın Rezillik.
Küçükkenki rezilliklerimizi deşifre edcekmişiz. Edelim bakalım. Herne kadar kedişle boy ölçüşmek mümkün olmasa da.......idare edin artık.
Efendim saçları iki yandan bağlı, siyah önlüklü, beyaz yakalı bir ilkokul minişiydim. Tenefüs zili çalınca diğer minişlerle beraber sadece simit satılan kantine koşmuştuk. Paramı vermiş simidimi almış yiyorken o da neeeee, aman tanrım benim verdiğim parayı benim arkamdaki, sınıf arkadaşım Altın'a (vallah adı buydu) verirken gördüm bir an kantinciyi. Bütün sinirim beynime sıçradı. Altın bir yandan keyifle simidin bir ucundan ısırıyor diğer yandan aslında benim olan paraya elini uzatıyordu. Atik davranıp o paraya değmeden parayı kaptım: heyy o benim paramdı dedim. Şaşkınlıkla durdu.....hiçbir şey diyemedi. Yüz ifadem bir o kadar kızgın, ses tonum bir o kadar katiiydi. Yeltenmedi bile: salak o senin değil artık, sen onunla simit aldın. Ben büyük para verdim, kantinci de onu bana, paramın üstü olarak veriyor demeye. Ben de param cebimde, keyifle simidimi yiyerek, haklı olmanın dayanılmaz gururu ile ordan uzaklaştım.
Valla arkadaşlar, burda bence hiç çirkeflik durumu yok. Çünkü onu kandırmak gibi bir niyetim yoktu. O paranın tamamıyla hala benim olduğuna inanmıştım. Sahiplenme manyaklığım hala sürmekte. He he....
İyi oldu be kediş. Şöyleee bir geçmişe dalmak. ÖÖhöööööö durdukça rezillikler aklıma bir bir geliyor. Bize sümük gibi yapışan kızın zeytinlerine işeyip, ona yedirmek mi dersin. İlkokul birinci sınıfta, öğretmeni herkesin yanında rezil etmek mi ararsın, alt komşunun çocuğunun 1 yıllık birikimlerini bakkalda değerlendirmek mi dersin, insanları telefonda işletmek, balkondan koca kıçlı kadııııın diye bağırmak mı.......Ohhh be kediş özüme döndüm sayende.
Yaşasın Rezillik.
10 yorum:
hahah süpermiş lan:) ben iğrençliklerimi başka bi yazıya saklıyorum şahsen:)))) aceba diyorum senin şu para alma yöntemini bugün uygulasak yerler mi:)))
deneyebiliriz ama cüssesi bize göre çok küçük olmalı karşıdakinin. her ihtimal düşünmek lazım. bu devirde çocuklar bile yemez bunu. yani sen 1.20 lerde biriyle başla bu işe
Yok kuşum ben kendi hacmimin üç katına kadar başa çıkabiliyorum:)
vayyy beeee. tabi unutmuşum sivri tırmıklar.....
tebi kuşum... bi de teknik önemli yalnız:)
hey be kediş, ben de gagalarım mesela, gel senle bir takım olalım. hani telma ile luis, levent kırca ile metin akpınar gibi? ne dersin
la bence bizden ediyle büdü de çıkar bak:) ya da kermitle piggy:))
osssunnn, onlar da olur...düşünsene, sen ve ben, kediş ile gugukkun maceraları
Hay maşallah ikiniz de birbirinizden fena. Blog aleminde sevdiğim arkadaşlara bak.
he he ünlü bir söz vardır: bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyeim:D
Yorum Gönder