19 Temmuz 2013 Cuma

Şimdi de Küçük Kadınlar

Arkadaşlar Küçük Kadınlar benim çocukluk hayatımın vazgeçilmez arkadaşıydı. Kaç kere okudum, okurken ne hayaller kurdum, peynir, ekmek, taze soğan üçlüsü ya da çokomel eşiliğinde kitabı aynı zamanda lekeleyerek ne harika zamanlar geçirdim bilemezsiniz:)
Ancak çocukluğumdaki o baskıyı bulamıyorum. Yeni baskılarda kitap yarıda bitiyor. Orijinline sadık kalmış olan bir yayınevi biliyorsanız ve beni bilgilendirirseniz çok sevinirim.
Bu arada tüm ebeveynlere bir uyarıda bulunmak isterim naçizane. Lütfen çocuklarınızın en azından en sevdiği kitap ve oyuncakları muhafaza edin. Asla vermeyin. Hatta belki banyo havlusu, çok sevdiği bir şapkası, anısı olan, el örümü bir yeleği koruyup bunlara küçük bir not ekleyip bir sandukaya ya da bohçaya koyup ona hediye edin. Ben şuan o okuduğum Küçük Kadınlar'ın yanı başımda benimle olmasını hiç bir şeye değişmezdim. Sayfalarını açtığımda orada gördüğüm bir çokomel lekesi, bir domates lekesi, belki sayfa kenarında bir kırışıklık beni o günlere götürürdü.  Çocuklarımıza mali değeri çok yüksek hediyeler alabiliriz belki ama ben hiç birinin bunun yerini tutabileceğini düşünmüyorum. 
Bütün bunları düşünürken aklıma başka bir fikir geldi. Neden belediyelerimiz belli noktalarda kitap kulüpleri oluşturmuyor. Yaş gruplarına göre birkaç tane kitap kulübü oluşturulabilir. Haftada belki 1-2 gün bu gruplar bir öğretmen eşliğinde bir araya gelir. Aynı kitabı okuyup bir araya geldiklerinde okuduklarını tartışabilirler. Muhteşem olurdu. Aynı mahallede, sokakta yaşayan çocukların birbirini tanıması, bilgisayar, televizyon, telefon şeytan üçgeninde kopup, sosyal bir ortamda kendilerine gelmesi için ne güzel bir imkan olurdu. Eskiden halk eğitim merkezleri vardı. Şimdi acaba bunların yerini tutan başka kurumlar var mı?
Neyse çenem düştü yine:)
Herkese bu güzel ramazan gününden sevgiler yollayarak ayrılıyorum...

5 yorum:

mavi dedi ki...

Ben de okumuuştum küçük kadınları hatta babaannemlerde halamın küçük erkekler diye de bir kitabı vardı aynı yaz mevsiminde okumuştum..

Sadece C. dedi ki...

Dileklerine sonsuz katılıyorum, benim de Red Kit koleksiyonum aynı şekilde yitip gitti.. Artık büyüdü okumaz diyip bir başkasına veriliyor genelde, niyet iyi ama bazen büyüyünce de çocukluğundan bazı nesnelerin tanıdık kokusuna ve rahatlatıcı etkisine ihtiyaç duyabiliyorsun..

Vladimir dedi ki...

Kapağın üst yarısında kırmızı zemin üzerine açık sarı harflerle ismi yazılıydı. Aşağıda da kabasaba bir küçük kadınlar resmi vardı. Benim de sevdiğim kitaplardandı üstelik devamı da yayınlanmıştı o zamanlar. Hatta aynı yazarın bir de "Küçük Erkekler" isimli romanı vardı. Onu çoks evmiştim. Çocukken en sevdiğim kitaplar ise baskan yayınlarından çıkan, "Lancelot - Teğmen X" isimli casusluk romanları idi. Liseye giderken annem attığında farkedip çöpten toplamıştım. Hala duruyor. Dediğine katılıyorum çocukluğa dair böyle mözel şeylerden bir kaç tane mutlaka saklanmalı.

tutsak dedi ki...

Küçük kadınları bir doğum günümde (çocukluğumda ) Tontinim armagan etmişti bana Küçük erkekleri ise ağabeyim. Şu anda konusunu hatırlamasam da beni çok etkileyen bir kitap olduğu duygusu hala içimde var

guguk kuşu dedi ki...

Ah tontinim, naif kadın. Benimkini de babam halama hediye etmiş. O da çok naif bir insandı.