Dün akşam Fatma pınarı gezdirme bahanesi ile İremle alışveriş merkezinde buluştuk dershane çıkışında. Dönerken başka bir alışveriş merkezinden eşimin pantolonlarını alacaktım. Arabayı park ettim. İrem, anne biz inmeyelim, sen al gel ama radyoyu açık bırak, şimdi sen gidince fatma Pınar zırlar dedi. iyi dedim, pantolonları 10-15 dk içinde aldım geldim. Kontağı çevirdim: tık... O saniye anladım akü bitmişti! Haydaaaa saat gecenin 10'u, Fatma Pınar mızıldanıp duruyor, alışveriş merkezi kapanıyor.......ve aküm bitti. Hemen arabadan çıkıp arabasına yaklaşmakta olan bir beyden yardım istedim ama aküyü şarj etmek için gerekli olan kablo ikimizde de yoktu. Birkaç kişiye sorduk onlarda da yoktu. Adam en parlak fikri buldu o anda: hanımefendi praktikerde de vardır hemen alın, hallederiz. Koşa koşa gittim ama alışveriş merkezi kapanıyor, içeri kimseyi almıyorlar. Rica ile dış kapıdan girdim, bu sefer bayan görevli beni praktikere almıyor, durumu anlattım, hala direniyor, o anda: bakın hanımefendi arabada bebek ağlıyor, aküm bitti, hiç tanımadığım bir adam bana yardım etmek için bekliyor ve saat 10, eğer beni içeri allmazsanız, inanın ki burda çingar çıkarırım....beni hemen içeri aldı! ordan hemen bir kablo kapıp, ödeyip arabanın yanına koştum, fatma pınar hala ağlıyor...adamcağız beni bekliyor gitmemiş. Park ettiğim yerin konumu nedeni ile kablo ikimizin arasında yetişmiyor, arabayı itelemek lazım ama bizim araba otomatik ve park konumunda. Neyse bi şekilde arabayı park konumundan çıkarıp iteledik. Ondan sonrası çok kolaydı, tak kabloyu, çalıştır arabayı...Ne dualar ettim adamcağıza, iki çocuğu ve eşi arabada beni beklerken beni orda bırakıp gitmedi, bana olabilecek en güzel aklı verdi ve yardım etti. Saat bittiğinde 10.30 olmuştu. Bu yaptıklarından elde edeceği maddi bir kazancı olmamasına karşın, nazikçe, alçakgönüllükle bana yardım eden bu insan için sana yalvarıyorum Tanrım: ona ve ailesine dert gösterme. Sonra arabalarına gidip ayrıca sabırla bekleyen, dırıldanmayan, çemkirmeyen, bir başka bayana yardım eden kocasına kıskançlık etmeyen o harika eşine teşekkür ettim ve helallik diledim. Arabaya bindim, yol boyu dua ettim insanlara. Ağladım ve allahım zor günlerdeyiz, ümidim bittiği yerde nasıl da bana ümit ışığı yolladın dedim. İnsanlara olan güvenim bizim akü gibi sıfırlanmışken bana bir melek yolladın hem arabanın aküsünü hem benim ümit akümü şarj ettin, ve böyle insanlar hala var, çok da yakınında dedin. Sadece ismini sormuştum beyefendiye, Haluk demişti, onunla ilgili tek bilgim bu. Sevgili haluk bey bizim oralarda bir söz vardır:
AYAĞINA TAŞ TAKILMASIN.
18 yorum:
Haluk Beyin ayağına taş takılmasın.
Ve onun gibilerin de.
Hep yapmamız gereken şeyler ama biz bu duyguları nasıl tükettik nasıl yağmaladık hiç aklım kesmiyor.
Sevgili Domatessuyu, hep ümitkar bir insan oldum ama bu terör olayları ve çözüm bulunmayışı ümidimi kırdı. bak haluk bey senden de dua aldı:D
Biz ümidimizi kaybedersek onlar emellerine ulaşır.
Hani tarihten ders alınmalı diyoruz ya,Kurtuluş savaşı belgesellerini izlediğim zaman nutkum tutulur benim.
Atalarımızın yurdu için umudunu hiç kaybetmeden bir yürek olarak nasıl ayakta durduklarını görmek.
Ve şu zamanlar bizim hep birlikte ayakta durmayı,yılmamayı bilmemiz gereken zamanlar.
Yüreğimizdeki bu kor hiç sönmeyecek ,bu acı çok büyük ama dimdik duracağımızdan ,yıkılmayacağımızdan eminim.
ümidini kırmak istemem ama kurtuluş savaşında yokluk, zorluk hat safhadaydı ama insanlar birşeyler yapıyorlardı, yapmaya çalışıyorlardı. şimdi ise belki gereken herşey var ama insanlar bakıyor, birşey yapmıyor, sanki içlerindeki ruh çekilmiş boş bir beden, ceset olmuşlar:(
ben kendi adıma kendi payıma düşeni yapmaktan hiç vazgeçmedim. öğretim üyesiyim, öğrenci eğitimime daha da özen gözteriyorum, hasta bakarken kullanılan malzemelerin heder olmaması için neredeyse şirretlik yapıyorum, 3 kızım var onları iyi bir Türk evladı olarak yetiiştirmeye çalışıyorum, ben bizi yönetenlere karşı ümidimi yitirdim....
ben Haluk Bey gibilerin hep var olduğuna inanacak kadar ümitvarımdır aslında bu sıcak ve güzel anıda inancımı yükseltti.bu sıcaklık bir zincir gibi dolaşırsa birgün iyi niyet ve sevgi dolu gönüller eminim herşeyi çözecektir.tersini düşünmeye için hiç elvermiyor maalefef...
ümidimi yitirdiğim bir anda başıma böyle bir olayın gelmesi ve haluk bey ve ailesini tanımış olmam tesadüf olamaz. haklısın pınarpare, bununla bir zincir oluşturabiliriz.
"İnsanlara olan güvenim bizim akü gibi sıfırlanmışken bana bir melek yolladın hem arabanın aküsünü hem benim ümit akümü şarj ettin, ve böyle insanlar hala var, çok da yakınında dedin." ne güzel...
yaşasın N.Narda ümit zincirimiz işe yarıyor görüyor musun? devam edelim hadi:D
Ne güzel hala iyi insanlar var... Demek ki hala umut var..
zincire hoşgeldin vladimir:D
hem iyi insanlarin hala var olduguna dair umut vermis, hem de yardim etmis iyi insanmis helal olsun!
insan olmak... mucize gibi :) ayağına taş takılmasın :)
evet, en acısı da birazcım, bu iyi insanları görünce şaşırmak. aslında keşke kötüleri görünce şaşırsak.. dimi?
novellacım, iki ayak, iki el, bi kafa, iki gözümüz var diye insan olmuyoruz ki, işte insanı insan yapan şey bu zaten. aslında bu anlamda iyi- kötü diye bir kavramda yok. insan olan ve olmayan var.
Sen O'ndan razi oldugunda, O da senden razi olur, darlikta O'ndan verdigi genislik de..ettigin dua da yine senin icin sana, kendinden kendine, Haluk bey vesile..buralardayim okuyorum seni, yazamiyorum bu aralarda sadece, ozlem ÖZden:)
veriyoruz sanırken aslında kendi kesemiz doluyor hep sevgili düş, seni çok özlemiştim, sevgiyle kal.
Gugukcuğum,
Ben de ümitvarım!:)
Zaman zaman içim kararsa bile...
Yorum Gönder