18 Ocak 2012 Çarşamba
HAYAT ZOR MU?
Hani hep konuşuruz aramızda: hayat çok zor. Bir kasvet çöker birden ortama, gri olur oda, gri olur gökyüzü, gri olur ruhumuz, söylenecek söz kalmaz. Sanki o gri gökyüzü iner tepemize biner altında eziliriz. Bakışlarımız donuklaşır. Ümit kapı dışı edilmiştir çoktan.
Hayat gerçekten zor mudur? Sakin zamanlarımda düşünebilirim bunu:D Zor olduğuna inandığım zamanlarda zaten kontrol bende değildir ki düşüneyim:D
Şimdi bu müziği dinlerken hayat ne zor hatta ne çok kolay. Notların bilgisayarımdan çıkıp, kulağıma doğru yol alıp, ordan içerlerde biryerlere yol aldığından başkaca birşey yok ki şimdi. Ulaşmak istedikleri yere gelince bir "dinnkkk" hissi oluyor içime o dinkkk sesinden sonra dalga dalga bir enerji yayılıyor. Düşünecek halim mi kalmıyor, yoksa artık düşünmek mi istemiyorum o anda bilmem hayat zormuş kolaymış:d
Size de iyi "dinnkkk dinkkkler"
Görsel: Canım Aydan Atlayan Kediş
Müzik Kaynağım: http://soundfall.tumblr.com/
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
7 yorum:
Hayat ne zor ne de kolay gerçekten, çoğunlukla biziz zorlaştıran da kolaylaştıran da onu. müzikler çok güzel yine.
allaaam allam, hayatıma havada mutluluğun kokusunu farkedebilen ama mamafiğ mutsuzluğunu da dink dinkler şeklinde absorbe edebilenler insanları daha çok gönder allam, amiiin=DD
evet esracım nasıl bakarsak öyle görüyoruz aslında.
evet defter-i kebirim, havda bir sürü baloncuk var: mutluluk baloncukları, neşe baloncukları, hüzün baloncukları, keder baloncukları, hepsinin rengi farklı farklı ayırmak mümkün, hangisini istersen onu patlatabilirsin.
hayat zor elbette ama bir o kadar da güzel ve yaşanılır...
sevgili mayacım, sanırım başarılamaz bir zorluk değil bu. başarılabilirliği belirleyen de galiba: istek, yaşamayı istemek, herşeye rağmen.
Yani kendini yasamin kiyisinda hissetmeye basladigin anda tedbirler alman gerekiyor, yoksa her an depresyon amca kapidan girebilir =D Hep tetikte olmaliyiz, yoksa yakalaniriz mazallah =D
aslında nasıl da yanılıyoruz yaşamın kıyısı konusunda. kıyıya geldiğimizi ve bundan ötesinin boşluk olduğunu güvensizlik olduğunu düşünüp depresyona girebiliyoruz. oysa bir kıyının bittiği yerde başka bir bölgesinin sınırları başlıyor, bi göz atabiliriz oranın koşullarına, kimbilir nem oranı, mevsimsel ve coğrafi özellikleri o kadar da kötü değildir. aslında depresyonda bir alternatif, bir kere de ruh oraya kaçıtı mı ertesi sefere hemen oraya girmekte, depresyonun kollarına sığınmakta hiç de zorlanmıyor. hani yolu öğrendi ya bikere, hani en kısa yol en iyi bildiğin yol diye öğrendik ya, bilmediğimiz yollara doğru diyorum defteri kebircim, artık biraz da bilmediğimiz yollara kadeh kaldırsak, belki yine düşeceğiz ama hiç olmazsa tekrarlanan düşüşlereden daha iyidir, aa bilmiyorduk deriz en azından, her sabah kapıdan çıkıp kapımın tam da önündeki çukura düşüp bilmem kaçıcıncı kez kim açtı bu çukuru buraya yaaaa demekten bıktım.
tanrım, sen bizi koru depresyonun uyutan, ninnili kollarından.
Yorum Gönder