İnsanlardan adalet beklediğimiz şu günlerde kırgın yüreklerimiz, nasıl da susadık umuda. Nasıl bastı o parmağın o mandala, çıkan kurşunun bedeni parçalayacağını, hayatları parçalayacağını, sevenleri ayıracağını, sevenlerin birbirini bir daha asla öpemeyeceğini, öpemeyen, göremeyen yüreğin de aynı kurşunun acısıyla parçalanacağını bile bile. İnsan olan yoldaki ölü köpeğin üstünden bile geçemezken......İNSAN diyorum:D
Nedense bu müziği dinlerken bu cümleler düştü içimden.
ve lütfen şu güzel yazıyı mutlaka okuyun:
http://wordsthingsandothers.blogspot.com/2012/01/bu-kadar-yetiyordu-bize-cok-da.html
ve lütfen şu güzel yazıyı mutlaka okuyun:
http://wordsthingsandothers.blogspot.com/2012/01/bu-kadar-yetiyordu-bize-cok-da.html
Oraya da bir uğrayın derim.
18 yorum:
he bak adı üstünde sen insan diyorsun. insan olan yapmaz tabi. ama bi de olmayanlar var malumun.
işte bu insan olmayanlar bütün bunları bir de insanlık adına yapmıyor mu, beni en çok bu delirtiyor.
beni deli edense, o insan olmayanlarin birbirini bulup örgüt olabilmeleri, birlikte hareket edip kötülük sacabilmeleri. iyi olanlarinsa sandikta, partilerde, fikirlerde dahi birlesememeleri... hakim ve savcilar yasadiklari toplumdan farkli, ilerici, modern, yenilikci insanlar degiller, böyle de olamazlar. toplum neyse adalet de odur. hukuk ve hukukun düzenlendigi maddeler toplumdan ileri olabilir, farkli seyler de söylüyor olabilir. fakat hukuku da yorumlayacak olan en nihayetinde o kürsünün arkasindaki/-ler degil midir? mahkemelerden cikan sonuclara neden sasirdigimizi da anlamiyorum, sagci muhafazakar bir partiden daha fazla özgürlük ve adalet beklentisini de... sanirim ben politikadan anlamiyorum be guguk kuşum =D
politikadan anlamadığın için değil ki, politikaya ihtiyacın olmadığı için. haklısın adalet kim için oluşturulur, toplum için, sen istediğin düzenlemeyi yap, toplum hala taş devrindeyken....ve kanunları yapanlarda aynı toplumdan çıkarken:D
onlar bir araya gelmek zorundalar, onların ayakları tek başına yere basmaz, güç olmak, tetiğe basmak için sürü olmak gerekir onlara göre. onlar evlerine gidip aynanın karşısına dikildiklerinde aynada bişey göremezler ama yanlarında diğerleri varken kral kesilirler.
peki biz biz ne yapabiliriz?????nehiridanın sayfasında şu sözü gördüm, yazdım masama koydum: adaletsizliği önleyecek gücümüz olmadığı zamanlar olabilir ama adaletsizliğe itiraz etmeyi beceremeyeceğimiz bir zaman asla olmamalıdır.
ben de burdan yazarak bağırıyorum işte.
Canımm muşum senin sayfadaki müzikleri sırayla indireceğim sonunda:) İşyerinde dinleyemez hale geldim:(
'İnsan' di mi insan?
bir cani nasıl meydana gelirmiş bilir misiniz? başka bir cani tarafından! işte bu sebepten düşünün ne çok cani oluşacak etraftaki diğer canilerin elinden. ben böyle şeyler vampir filmlerinden olur sanırdım, ben adaletin er ya da geç yerini bulduğuna inanırdım,ben meğer ne safmışım.
blackmore2s night harika dimi....
Esracım bence bu olanların içinde bir adalet var zaten ancak biz bildiğimiz kadarı böyle algılıyoruz olayları. önemli olan şuan ne yapılması gerektiği ama
muşum kimse:))
Kuşum canım diyecektim diyememişim gerçi anlamışsındır.
Ne kadar güzel bir söz değil mi? Susumak hiç bana göre değil. İtiraz etmeyenler bitkisel hayatta yaşıyor olmalı veya yaşamıyor veya sistemin robotları. Her ne ise ama susmamalı işte.
amannn kuzum adlara hiiç takılmam ben ve hep unuturum zaten ama bir kez bana şefkatle dokunmuşsa onun adı şefkatle dokunandır, bir kez aşağılayarak süzmüşse adı aşağılayandır benim için. ama kuzum insanlar sesini çıkarmıyor hep ben hep ben noolcak böyle
Nihayet işlerim bitti:)
Sonuca şaşırmıyoruz aslında Defteri Kebir'in dediği gibi. Yasa uygulayıcıları tam da kelimedeki anlamıyla sadece uygulayıcı yeni bir yasa yapamaz, öngöremez, öneremez de Var olanı uygulamakla görevlendirilmişler yalnızca. Var olanı değiştirmek!!! Bu noktada benim fikirlerim var elbette:) Bana ait de değil üstelik taaa Marx'tan gelen.
Sevgili Guguk Kuşu,
İyilik kötülükten daha yaygın olduğu ve insanın yüreği özünde iyilik ve sevgi için yaratılmış olduğundan, en ufak kötülük bile daha fazla titreşim yaratıyor gönül telimizde. Olağan halimiz olmadığı için daha büyük ve inanılmaz görünüyor gözümüze. Sanki o kazanıyormuş gibi geliyor ama tarihe bakın. Dünya kötülere mi kalmış? Bugün yürüyüşteydim. İyi insanlar her yerde seslerini çıkarıyorlar. Ha hemen sonuç alınmıyor ama bakın bugün sorunlar 10 yıl eskisine göre daha açık tartışılabiliyor. Evren 12 Eylül'ün zulüm suçlarından dolayı yargılanacak. İyi insanlar yapılandırıyorlar dünyayı, insanlığı, ilerlemeleri şekillendiriyorlar. Kötülere ve tembellere rağmen. Umutsuzluğa kendimizi hiç bırakmayalım. İşte o zaman kazanır karanlıklar. Naçizane görüşümdür, kabul burunuz efenim ;-))
Sevgiyle, selamlar.
Adalet mi? Var mıydı? Adını duymuştum? Kimlerdendi sahi? Kimlerin elindeydi? :(
şimdi senin yorumuna cevap bıraktıktan sonra buraya geldim. sürpriz oldu, teşekkür ederim. sevgiler:)
muzi.
sevgili muzi, yazını okurken içimin en içi acıdı.
he he vladimircim, bizim yeniçağda bi adalet teyzemiz vardı:D
sevgili ebruli kedi, bende her zaman özde iyiliğin kötülüğün önünde olduğuna inanıyorum ama sanırım 40 yaşımla beraber kötülüklerin kalbimde yarattığı titreşimin rihter ölçeği daha yüksek omaya başladı.
ahh kuzum, sevenler ayrılmasın, hele ki bu şeklide, sevgili hrant dinki ölümü ile tanıdım, yerde yatan, üstü örtülü, ayakkabısının biri delik, diğeri sanırım pençeli, çok içim acıdı çok , bi hayat böyle mi bitmeli?
Yürüyüşte en hoşuma giden pankart "Umutsuzluğa Alışma!" diyeniydi... Sarı bez üzerine rengarenk boyanmıştı. Son nefesimizi verene kadar yanlış gördüğümüzün karşısındayız değil mi hepimiz, gücümüz, nefesimiz yettiğince... Kırk yaş, yetmiş yaş farketmez... Nefes alabildikçe, devam edebildikçe, herkes kendi gücünce...
Sevgiler
evet korkunç birşey umutsuzluğa alışmak.
Yorum Gönder