17 Aralık 2012 Pazartesi






Hava kapalı, sanki sabah uyandığımız an akşamın az öncesi gibi. E yağmur da yağıyor. O zaman bize düşen Mahzar Alanson ile güne keyif katmak.


Dur hele, bir de Pink'ten gelsin ne alaka demeyin, alakasızlıklar en büyük keyfim. Thcibo kahvem fincanımdan tüterken, kalbimde hala dünkü Huuuuuuuuu nidası.

 
:)




2 yorum:

Uma dedi ki...

Gugukcugum butun dunya senin sehrine akin ederken artik seneye 17 sinde hadi o zaman yazacak halin olmaz ayaklarin yerden kesilmis olur, 18inde diyelim bununla ilgili bir post bekliyorum, kalbinin yasadiklarini iceren :)

guguk kuşu dedi ki...

Ahh sevgili umacımmm, buaralar hep içimdekileri dökemiyorum. Sanki dökmeye kalktığımda içimdeki halleri başkalaşıyor, ne söylesem içimdekine yetmiyor, orda içimde öylece kalsınlar istiyorum, gizli hazinem gibi. sanki söylerken yazarken övünürmüşüm gibi görünür diye içim kokuyor....ne bileyim işte böyle bir hal geldi yoksa yazmaz mıyım? işte tek diyebildiğim: Huuuuuuuuu nidası koca salonun duvarlarına değil benim içimin duvarlarına çarptı, yankılandı, içim ürperdi. Umarım o tüm gereksiz duvarlarıma gereğini yapmıştır. Yazmayı deneyeceğim o zaman.