Hayat bazen uzun, bazen de umulandan kısa soluklu bir koşu. Herkes bir yerle koşuyor. Farklı amaçlar, farklı görevler var gibi. Yetişmeye çalışır gibi bir halimiz var. Bazen yetişiyorsunuz ama geç kalmış olarak, bazen yetişmeye çalışırken koştuğunuz yoldaki başka şeylere takılıp, yetişmeye çalıştığınızı şeyi unutup gidiyorsunuz. Amaçlar sonsuz, sayısız patikalar ve yollar var. Bense bütün bunların bir kandırmacadan ibaret olduğunun ayrımındayım artık. Sobeledim sanki hayatı. Koşulacak bişey olmadığının farkına vardım. Arayıp durduğumuz şey, kendimizden başkası değil. Tüm bu gayret, zaten kendimiz olan bizlere yeniden kavuşmak. Bizlerle biryerlerde, bir zamanda tanışmak ve kabullenmek kendimizi. Daha sonrasında sevmek ve kendimizle el ele yürümek hayatın geri kalan yolunu. Geç kalmış olmak istemiyorum kendime. Ama artık telaşlı da değilim. Çok yakınımda çünkü, bunu biliyorum. Mesele o yol boyunca olan güzellikleri sepete doldurmak.
17 yorum:
Evet güzel kusum, bu hayatta israrla aradigimiz aslinda kendimiziz. Bazen telasla salakca kosarken, zar zor arayip buldugumuz o kücücük parcayida kaybediyoruz:)
Öptüm güzel yanaklarindan (sarkmasin diye minciirmadim):))
ne yöne gidersen git -doğu, batı, kuzey, güney- çıktığın her yolculuğu içine doğru bir seyahat olarak düşün. kendi içine seyahat eden kişi sonunda arzı dolaşır" elif şafak/aşk
ve kendi içinde o yolculuğu yaparak kendini bilen her kişi şimdinin değerini de bilip o sepetini doldurmayı başarır diye ekliyorum ben bu güzel alıntıya...
coco star dediki...
Araftaki Elektron Orbitine oturunca içsel bir patlama oldu ve astronomide ki gibi yeni bir yıldız parladı hayatına, yani bing beng olayı sanki.
Hani insan var olan ama bir türlü bulamadığı aslında gerçekten çok sevdiği bir şeyini bulu- verince rahatlar ooo bee der bir yere oturakalır ya.araftaki elektron orbitine oturunca bu durum birden zuhur etti bence.
Her yeni başlangıç bir heyecandır bence geç kalmışlık hissi doluluğun belirtisi diye düşünüyorum.Bir de bana genetik deyip bu yaşımda blog öneriyorsun yaa ben ne yapayım.
Telaş yok işler yetişir.Deyip o güzel çiçekler gibi öykülerinden mahrum bırakma takipçilerini.Bir gün inanıyorum o sepet çiçek sana ödül olarakta dönecektir. hedef o mu olmalı yoksa ?
Ne kadar güzel ifade etmişsin , herşey kendimizi bir an önce bulmak için aslında ...Keşfedilmemmiş içsel yolculuğumuzda güzel şeyleri bulmak için :))
@canım cococum benim,"geç kalmışlık hissi doluluğun belirtisi" iyi bir düşünme tarzı doğrusu. Bu işler yaşa başa bakmaz valla, hemen başla derim ben. Evet, hedef farkında değiliz ama o sepet aslında. Yanaklarından öptüm önce sonra göbüşünü mıncırdım, sen şu blog işini bi daha düşün derim ben.
@mayacım, söz tık diye yerine oturmuş valla.
@amaan be belgincim, şurda düşürürüz o parçayı, öbür tarafta daha iyisini buluruz diyorum ben. Sen gezmene bak.
@evet öziicim, biran önce kavuşmak lazım elbet ama o aradığımız kendimizi çok hırplamadan demi, bulduğumuzda bi işe yaramaz
Bir yerlere yetişmeye çalışırken anı unutuyor gibiyiz,hep bir koşuşturma dediğin gibi.Belki kendimize koşsak daha çabuk ulaşacağız ama kendimize okdar uzak kalmışız ki yeni bir yabancı daha yakın geliyor.Kuşum çok seviyorum bu yazılarını bi an kendime gelmemi sağlıyor.Eline sağlık gugukların guguku..
yolculuğumuzun, doğmamızın amacı zaten kendimizi "doğru kavramlar" eşliğinde bulabilmektir bana kalsa.. bu kavramlar ahlak, saygı v.s. v.s.
albenisine, güzel kokusuna, pırıl pırıl oluşuna avunup takıldığımız şeyler aslında gecikmemizi sağlamıyor.. bizi kıvama getiriyor gibi... yemeğin pişme süresi, meyvenin olgunlaşması... onlar olmasa, üzülmesek, canımız acımasa, en değerli varlığımızla hiç ayrılmadığımızı hatırlarmıyız..
sevgiler gugukcuum :)
@Sevgili SeMe, evet takıldığımız herşeyden yeni birtakım şeyler öğreniyoruz. Aslında ayrılmıyoruz benliğimizle ama onu unutuyoruz bence de. Sevgiler SeMecim.
@Perim benim, güzel yürekli delişmenim, umarım işe yarıyordur. Ben belkide kendimi kendime getirmeye çalışırken bu yazılar benle aynı frekansta olanları da kendine getiriyor. Koştuğumuzun kendimiz olduğunu anlayıca bu koşu daha telaşsız ve stersiz bir hal alıcak zaten.
AŞK OLSUN daha ne deyim.:)
Sevgiler canım kardeşim.
O sepetteki gülün bir yaprağı bensem diğeri sensin,diğer yapraklar da diğer dostlarımız. Hepimizin adı gül değil de, "gül yaprağı" da olsa yine de bir dala bağlıyız.Ben sen olmadan ve diğerleri yokken O olamam.Sevgilerimle gül yaprağım.Aldın mı emanetini?
kendini BULmak, kendin OLmak ve MUTLU OLmak.. işte bütün sır... :)
e-mail adresini rica edebilir miyim bu arada? sevgiler benden.
@evet cheetos, kendini bulduğunda tüm artıların ve eksilerinle, mutlu oluyorsun, artıların bir övünç kaynağı olmadığı gibi eksilerin için yargılamayıyorsun kendini, kendini yargılamayınca başkalarını da yargılamıyorsun, başkalarının artılarını kıskanmıyorsun. tabiii: Randle_Patrick_McMurphy@hotmail.com
@SUFİCİM, tontinilerin en tatlısı, yanacıklarından öpüyorum seni. emanetimi aldım ve karşılığında yüreğimdeki sevgileri uçurdum sana. Hepimiz gül olamayız elbet, yapraksız gül ne kadar güzel olurdu ki zaten. Seninle aynı dalda olma şerefi bana yeter de artar bile. Yürekten teşekkürler ve sıkı sıkı kucaklıyorum seni.
Ne güzel ne pozitif bir yazı bu böyle.
İnsanın her şeyden önce kendini sevmesi,ruhen ve bedenen iyi bakması lazım.Bu dinimizde bile böyle emredilmiş.
Evet sevgili kuşum,güzellikler aslında yol boyunda, çok yakınlarda.Mesele farkedip sepete doldurabilmek..
Aslında mutluluk çok küçük detaylarda gizli.
Sevgilerimle..
@sağol tutsakcım, aslında farkında değiliz ama hepimiz kardeşiz. beni kardeşliğe kabul etmene çok sevindim.
@seugmacım, pozitif olmamak için hiçr bir neden yok aslında, kendimizi zorla negatifleştiriyoruz zaman zaman, zor olanı yapıyoruz yani ve doğal olarak tüm sağlıklı enerjimiz tükeniyor. sevgilerimle.
sevgili guguk kuşu mimledim sizi. cevaplarınızı sabırsızlıkla bekliyorum.
Yorum Gönder