Daha kısa yazılar yazmak istiyorum, 2 paragrafı geçmeyen. Daha az arkadaşım olsun istiyorum; yüreği yüreğime değen. Daha az yapılacak işim olsun istiyorum. Bölük pörçük olmayayım aralarında. Hepsi yarım, ben yorgun, ben tatminsiz. Daha az şeyim olsun. Gözüm gibi bakayım ama onlara. Tıpkı eskisi gibi. O kadar az olsunlar ki, dost olayım onlarla. Duygusal bağlarım olsun, benim olan şeylerle. O kadar az eşyam, mobilyam olsun ki, bana yaşayacak yer kalsın. Onların kölesi olmayayım artık. Tıpkı eskisi gibi; 2 somya, bir kare tahta masa, 4 sandalye. Yerler yine beton olsun, yine ben onları yıkayayım, sonra miss gibi koksun. Çok az eğlencem olsun. Tıpkı eskisi gibi; babaannemle sağdan gelen senin, soldan gelen benim oyunu oynayayım. Daha az şey yiyeyim, sadece karnımı doyurmak için. Kitap okurken yediğim peynir, ekmek, taze soğan gibi.......Silkelenmek istiyorum, tıpkı pirelerinden kurtulmak isteyen yavru bir köpek gibi. Herşeyi atmak, camdan fırlatmak...Nefes almak istiyorum, boğuluyorum.......... Yıllardır biriktirdiğim çöp kutusunu daimi olarak boşaltmak istiyorum. Bir tek, sadece, yalnızca, O'nu istiyorum. Koşmak, Ona doğru koşmak istiyorum, Nefesim tıkanırcasına, kalbim göğsümden çıkacakmış gibi. Biliyorum beni sevgiyle kucaklayacak. Herşeye arkamı dönüp, O'nun kollarına koşmak, kucağında dinlenmek istiyorum. Sanki ancak o zaman nefes alabileceğim, ruhum sadece o zaman huzur bulacak. (üff ya, bu yanımdaki tip de kim, kışşt bakiim, ben yanlız olmak istiyorum diyorum bu peşimden geliyo, nedir benim çektiğim...heyyy sana diyorum, kırmızı kafa mahallemize geldik, düş yakamdan, burası benim bloğum, sen kendininkine git. hem ayrıca bu benim hayalim ne işin var senin burda. bak şimdi uhrevi çizgimden çıkıp döncem sana, sonra kötü olcak, cık cık cıkkk...)
20 yorum:
Az öz samımı..
Cogalırken bıseylerımız
Sank eksılıoruz..
Guzel anlatmıssın gugukkusum.
Hışşşşt kimmiş bakayım o kırmızı kafa, heeey arkadaşımı rahat bırak bakayım:)
Canım atalım fazlalıkları da, atarken pencereden, balkondan dikkat edelim ki birinin başına denk gelmesin:) Sana bir yürek dolusu huzur gönderdim bitanem:)
Demek beni kovdun ha, kırmızı kafalı oldum diye tanıyamadın beni; alacağın olsun küstüm gidiyorum. daha da Davos a gelmem. Davos nerden çıktı ya Konya diyecektim galiba ama o da olmaz sevgili hocam orda ona gelicem ben hem sana değil.:):)
açtığın pencereden baktımda;
aşırılıklarda sürdürülebilirlik yok.
istikrasız ve güvensiz...
kararlılık ise azdadır.
güven de, kuvvet de...
ve huzur verir bu nedenle.
sürsün istiyorsan az yap
bitsin istiyorsan sen bilirsin.
müsadenle :)
@Sevgili Korhan, evet sürsün istiyorum. tam anlamıyla bu işte. Bitirmek nasıl oluyor peki?
@aşkolsun abim, ne biliim o kırmızı kafanın sen olduğunu, hihoyyyt daha da davosa gelmen ha...bu lafa çok gülmüştüm zati. van minut, abim, yolumuz aynı yolsa zaten, el ele koşarız. Aşkolsun konyaya gelcen bana uğramıycan ha, öyle olsun, fırk (burda burnumu çektim, hani anlamadıysan:)
@atacam be belginim, kafam taş gibi sanki. Olmadı kendimi atacam. Acımak yok.
:))
İçimizden her geçeni nasıl da döküyoruz bu bloglara değil mi Gugukcuğum? Öyle iyi anlıyorum ki seni.
Daha dün aklımdan geçmişti benim de daha kısa,az ve öz yazmak.Şaşırdım kaldım bunu burada okuyunca:)
Millet olarak çok tatminsiz bir haldeyiz.Evlerimizdeki elektronik eşyanın çetelesini tutmak aklına geldi mi hiç?
İnan 100' ü geçiyor.Çok sağlıksız bir ortamdayız.
Biraz da aldığımız radyosyon,kötü ışınlar, şu,bu bozuyor ruh halimizi.
Örneğin ateşte pişen bir yemeğin ve çayın tadı nerede var..
Şimdi biraz tebessüm etmek zamanı vebu yazıyı oku lütfen.İyi gelecek.Tam da senin konunla alakalı.
Birçok kişi aynı şeyi düşünüyor,biliyor musun?
Sevgilerimle Gugukcum..
Hep mutlu olman dileğiyle..
Elimizdekiler çoğaldıkça yüreğimizdekiler azalıyor çünkü..
hadi bakalim bos ver bunlari hemen dersine otur...zamanini kaybetme boyle seylerle...
(her seyi ozenle kursaginda birakan adam)
:)
Yav, Birazcım, sen yoksa başak burcumusun:)
@işte tek cümle! bu yazının ana fikri:) canım katkın için teşekkürler.
Biz büyüdükçe mutluluklar küçülüyormu ne..biz büyüdükçe; eskiden daha mutluyduk da onlarımı arıyoruz ne..büyüdükçe içimizi birileri eksiltiyormu yoksa..
@sevili ufuk çizgisi, biz büyüdükçe mutluluklar küçülmüyor aslında, mutululuğa dair beklentilerimiz büyüyor, oysa çocukken, küçücük şeylerle mutlu olurduk, dolayısıyla önümüzdeki mutlulukları göremez hale geliyoruz herhalde büyüdükçe. Büyüdükçe beklentilerimiz büyüyor.
Sen uhrevi çizginden hiç şaşma bebeğim.Şu son günlerde ben de KONYA'daydım her an.Elimde Elif ŞafaK'ın AŞK kitabı şekercihanında konakladım duymadın mı?Ben de silkeledim tüm sırtımdakileri yeniden yeniden aşık oldum Mevlana'ya hem de Aşkın güneşi Şems'e.Tavsiye ederim okumalısın sende.Sevgilerimle.
@Şaşmam sufim. Nee konyadamıydın? bak sen, beni aramadın mı? haiiinnnnnnnn. Şekercihanı neresi bide, kaç yıldır burdayım ama hiç duymadım. Sufiiim kollarını aç bana, buralar içim hep ağlamaklı, bir üzüntüm olduğundan değil.
Güzel kusum, Sufinin bahsettigi kitabi al o zaman anlarsin Sekercihanin neresi oldugunu, ben gecen Cumartesiyi orada gecirdim, sanada tavsiye ediyorum:)) Lütfen kitabi oku:)) Öptüm güzel kusum:))
qkitabı zaten almdım, baktımki tatllı yorumun gelmi. canımcım, bir pamuk kalplim bir de sizler.....hayatımın oksijeni gibisiniz valla.
Guguk kuşum bu söylediklerinin çoğunu bende istiyorum . Çünkü bazen kendimize bile fazlayız.
Kim bu kırmızı kafa hakkaten:)
Yav Öziiim, tutsakmış meğer, seninki saçlarını oyamış. Uff evet yaa öziim kendimden bile sıkıldım. ama bşver unları dün gece rüyamda sizin oralara yakın bi yerdeydim ve soruyordum mudanya buraya yakın mı benim orda canım öziim var onu görmeye gitcem diye:)
Mercan Dedenin bir albumunun kapaginda yazardi. Senin O'nu istemen, once O'nun seni istemesindendir diye. Ne mutlu duyduklarina :)
Azal, azal HIC'e kadar :)
@Heyy buna sevindim Uma.
Yorum Gönder